Toplumsal Cinsiyet ve Eğitim

toplumsal-cinsiyet-ve-eitimEvrim Ünaldı

Fevziye Sayılan’ın Toplumsal Cinsi­yet ve Eğitim adlı kitabı sekiz makalenin derlenmesinden oluşuyor. İlk üç makale Türkiye’deki eğitim sorunlarının kimi yönleriyle ilgili. Bu kısımda, içinde bulunduğumuz neoliberal yeniden yapı­lanmanın arttırdığı eğitim eşitsizlikleri bağlamında eğitimin cinsiyeti sorununu tartışılıyor. Eğitimdeki eşitsizliğin bir yanıyla toplumsal eşitsizliği yansıtması, toplumdaki güç dağılımının yeniden üre­timine nasıl katkı sağlamakta olduğuyla ilgili. Farklı (sosyo-ekonomik) sınıflara farklı eğitimin sunulmasının, yoksul kız çocuklarının kaliteli eğitime ulaşmasını zorlaştırdığı; bununla birlikte okul içer­sindeki gizli müfredatın kız ve erkek ço­cuklar üzerindeki etkisi anlatılmakta.

Arnot’un makalesiyse temel olarak eğitim kurumlarında hem sınıfsal, hem de eril hegemonyanın varlığının tanın­ması gerekliliği üzerine. Aynı zamanda sınıf ve toplumsal cinsiyet ilişkileri gibi toplumsal ilişkiler düzenlerinin, çatışma ve değişim süreçlerini içeren toplum­sal bir dinamik yaratacağının bilincinde olunması gerektiğini anlatıyor.

“Kadınların güçlendirilmesinde eğiti­min rolü”, eğitim alanında güçlendirme kavramının uygulanmasını araştırırken; bunun aldığı biçimlerin, kullanılan eği­tim yöntemlerinin ve seçilen hedeflerin dikkate alınması gerektiğini vurgulamış, güçlendirici eğitsel çalışmaların değişik örneklerini sunmuş.
Mechthild U. Hrat’ın “Bilinç yük­seltme yoluyla özgürleşme” adlı maka­lesi ise kadınların kendi varoluşlarını yeniden değerlendirme ve yorumlama yoluyla baskının farkına varmaları, bunu ortaya çıkarma süreçleri ile ilgili. Bu makalede kadın hareketinin bazı temel öncülleri özetlenmiş. Bilinç yükselt­me gruplarında kadınlar, kendilerinden hissetmeleri beklenenden çok, gerçekten ne hissettiklerini konuştuklarında, hep birlikte neleri isteyebileceklerini ve aynı zamanda   neleri   istemeleri   gerektiğini keşfetmeye başlamış. Kadınların hoşnut­suzluğunu artıran, kişisel olanla politik olan arasındaki keskin ayırım, daha fazla sayıdaki kadının genel yapıların işleyi­şine dair kişisel tanıklığı ve bu ayrımın farkına varma yoluyla bulanıklaşması, “Kişisel olan politiktir” sözü ile bu sahte zıtlıkların giderek yıkılmasına nasıl ara­cılık ettiği anlatılmış.

 

Toplumsal cinsiyet ve eğitim: Olanaklar ve sınırlar,Fevziye Sayılan 

Dipnot Yay, 2012

 

Yorumlara kapalıdır.