Feministler, kadın örgütleri, çeşitli demokratik örgütlere ve siyasi partilere üye kadınlar, 30 Haziran 2012 saat 16.00’da Galatasaray’da tutuklu kadınlarla dayanışmak için bir basın açıklaması yaptılar.
Basın açıklaması:
Özellikle iki yılı aşkın süredir aralıksız bir şekilde KCK üyesi oldukları iddiasıyla barış için mücadele eden siyasetçiler tutuklanıyor. AKP iktidarı, barış isteyen tüm parti, kurum ve kişilere karşı adeta savaş açmış durumda. AKP iktidarı kadın düşmanı, barış düşmanı politikaları sürdürmeye davam ediyor.
Ceza kanunu, terörle mücadele yasası, özel yetkili mahkemeler marifetiyle suskun ve örgütsüz, bir araya gelme, birlikte mücadele etme, hak arama yetisini yitirmiş bir toplum yaratılıyor. Erkek ve devlet şiddetine karşı mücadele hakkı kadınların elinden alınıyor. AKP, siyasetle ilgilenen kadınları eve yollayamayınca, cezaevine yolluyor. İfade özgürlüğünün yasaklanması kadınlar açısından çifte bir baskı anlamına geliyor. Kadınların siyaset yapacağı, erkek şiddetine, kadın cinayetlerine, kadın emeğinin görünmez kılınmasına karşı, her alanda eşit temsil için mücadele edeceği kanalları tıkıyor.
KCK tutuklamalarının hedefinin önemli bir parçası da Kürt kadın hareketi ve barış mücadelesine gönül vermiş kadınlar.KCK davalarının tamamında barış ve özgürlük talepleri yargılanırken, Kürt kadınlarının da savaşa, militarizme, milliyetçiliğe ve erkek egemenliğine karşı mücadeleleri baskı altına alınıp yargılanıyor.
BDP’li, BDP’ye yolu düşmüş ve Demokratik Özgür Kadın Hareketinden arkadaşlarımıza yönelik gözaltı ve tutukluma furyaları özellikle seçim ve 8 Mart kampanyalarının ardından bir intikam operasyonu olarak gerçekleştiriliyor.
Biz içeride bulunan arkadaşlarımızı 8 Mart’lardan, seçim kampanyalarından, barış için birlikte mücadelemizden tanıyoruz. Birlikte mücadele ettiğimiz bu kadın arkadaşlarımızın savcılık ve hakim sorgularında 8 Mart etkinliklerine katılmaları dahi suç unsuru olarak değerlendirildi.
Biz savaşın, militarizmin, milliyetçiliğin ve erkek egemenliğinin birbirinden beslendiğini ve güç aldığını biliyoruz. Kürt kadın hareketiyle dün olduğu gibi bugün de dayanışma içinde birlikte mücadeleye devam edeceğimizi söylüyoruz. KCK tutuklamalarının derhal durmasını istiyoruz. Gözaltı ve tutuklamaların ve ölümlerin durmasını, Kürt sorunun çözmek için görüşmelerin acilan başlatılmasını ve silahların susmasını istiyoruz. Silivri’de Pazartesi günü başlayacak davada da adil bir yargılama ortamı, anadilde savunma hakkı ve tüm tutukluların serbest bırakılmasını istiyoruz.
Yaşasın kadın dayanışması