Sevim Zarif

sevim-enaySevim Zarif ve eşi Halil İbrahim Zarif 22 Temmuz Pazar günü genel seçimlerde oy kullandıktan sonra evlerine dönerken Sevim’in eski kocası Yaşar Özcan tarafından öldürüldüler. Sevim Zarif kadın hareketini destekleyen, erkek şiddetine karşı kendi yaşamında da toplumsal hayatta da karşı durmuş kadınlardan biriydi. Sevim bizim arkadaşımızdı.

Sevim Zarif davasının ilk duruşması 1 Kasım 2007’de görüldü.

Duruşma günü kadın örgütleri ortak bir açıklama yaparak;

“Bizler kadın örgütleri olarak Sevim’in davasında tarafız! Sevimin öldürülmesi sıradan bir cinayet değildir; geçmişte kalmış bile olsa, yakamızı bırakmayan ve kadınlara karşı neredeyse her gün işlenen koca vahşetidir; bu politik bir cinayettir.” Dedik.
Sevim Zarif’in öldürülmesiyle ilgili davada  Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı adına müdahillik dilekçesi verildi. Ancak kabul edilmedi. Dava izlenmeye devam edildi.

Sevim Zarif ve Halil Zarif’in katili Yaşar Özcan iki kez ağırlaştırılmış ömür boyu hapse mahkûm oldu, (15 Ekim 2008)

Sevim’in davası kadın cinayetlerine karşı feminist politikanın yolunu bulmamızı sağladı. Sevim’in davasında Sevim’in yakınlarıyla beraber yol aldık.  Davaya feminist örgütlerin müdahilliği kabul edilmedi. Hukuki sürece ilişkin sözümüzü  yaptığmız açıklamalarda ve duruşmaları takip sırasında ‘haksız tahrik indirimi=erkeklik indirimi” yapılmaması üzerinden kurduk. Dolayısıyla Mahkeme kararında kullanılan takdir-iyi hal indirimi üzerine o süreçte bir söz söylememiştik.

Basın Açıklaması-1 Kasım 2007

Biz Bu Davada TARAFIZ!!!

Sevim Zarif ve eşi Halil İbrahim Zarif 22 Temmuz Pazar günü genel seçimlerde oy kullandıktan sonra evlerine dönerken Sevim’in eski kocası Yaşar Özcan tarafından öldürüldüler. Sevim Zarif kadın hareketini destekleyen, erkek şiddetine karşı kendi yaşamında da toplumsal hayatta da karşı durmuş kadınlardan biriydi. Sevim bizim arkadaşımızdı. Sevim bir kadındı.

Sevim’in ve eşinin öldürülmesinden sonraki 2,5 ay içerisinde gazetelere 9 kadının kocaları, eski kocaları, erkek kardeşleri, babaları tarafından öldürüldükleri haberleri yansıdı. Tüm bu cinayetlerde faillerin ismi Yaşar, Mehmet, Ersin, Hakan vs. diye değişse de hepsinin aynı yerden güç aldıklarını, aynı yerden beslendiklerini biliyoruz. Erkek egemen zihniyetten güçlenen erkekler, kadınlar üzerinde denetim sağlamak için öldürmeye, dövmeye, cinsel ve ekonomik şiddet uygulamaya devam ediyorlar. Öyle ki biz kadınlar boşansak bile eski eşlerimizin tapulu malı olmaktan kurtulamıyoruz.

Bizler kadın örgütleri olarak Sevim’in davasında tarafız! Sevim’in öldürülmesi sıradan bir cinayet değildir; geçmişte kalmış bile olsa yakamızı bırakmayan ve kadınlara karşı neredeyse her gün işlenen koca vahşetidir, bu politik bir cinayettir. Her birimiz bu türden bir cinayete maruz kalma tehdidi altında olduğumuz için Sevim’in davasında tarafız. Bizler kadınlara karşı işlenen her türlü fiziksel, cinsel, ekonomik, psikolojik suçta kadınlardan yana taraf olduğumuz için bu davada tarafız! Bu tür suçların yargılanmasında ve suçluların cezalandırılmasında menfaatimiz olduğu için tarafız. Kadınların bedeninin ve hayatının tasarruf hakkını, namus adına erkeklerin kullanımına sunan erkek egemen sisteme karşı olduğumuz için bu davada tarafız. Sevim gibi öldürülen, Güldünya’ları, Yasemin’leri, Sevim’leri, Gülşen’leri unutmadığımız için bu davada tarafız!

Bağımsız Feministler, AKDAM-Adana Kadın Danışma Merkezi ve Sığınma Evi Koruma Derneği, Akıllara Zarar, Amargi Kadın Kooperatifi, Avrupa Kadın Lobisi-Türkiye, Ev Hanımları Dayanışma ve Kalkındırma Derneği, EPİDEM, Filmmor, Fitne Fücur, Gökkuşağı Kadın Derneği , Günyüzü Kadın Dayanışma Kooperatifi, IRIS Eşitlik Gözlem Grubu,İzmir Kadın Dayanışma Derneği, KADAV, KADER-Kadın Adayları Destekleme ve Eğitme Derneği, KADER-Ankara, Kadın Dayanışma Vakfı, KAMER Vakfı, KAMER Derneği, KIH – Yeni Çözümler, Kırk Örük Kadın Kooperatifi, Kardelen Kadın Evi , MEDIZ- Kadınların Medya İzleme Grubu, Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı, Muğla Kadın Dayanışma Grubu, Meya Kadın Merkezi, Pazartesi Dergisi, SELiS, Sosyalist Feminist Kolektif, Şahmaran , Uçan Süpürge, Van Kadın Derneği-VAKAD, Yaşam Kadın Çevre Kültür ve İsletme Kooperatifi, Petrol Is Kadın Dergisi, Pembe Hayat LGBTT, Kaos-GL’den Kadınlar , Halkevlerinden Kadinlar, Çağrı Gazetesinden Kadınlar, DTP’li Kadınlar, EHP’li Kadınlar,EMEP’li Kadınlar, ÖDP’li Kadınlar, SDP’li Kadınlar

Basın açıklaması- 16.10.2009

Bu Sefer “Haksız Tahrik” YOK!

Sevim Zarif ve eşi Halil İbrahim Zarif 22 Temmuz Pazar günü genel seçimlerde oy kullandıktan sonra evlerine dönerken Sevim’in eski kocası Yaşar Özcan tarafından öldürüldüler. Katil Yaşar Özcan’nın davası yaklaşık 1 yıldır Üsküdar Ağır Ceza Mahkemesinde sürüyordu. Davanın başında 50’den fazla kadın örgütü bu davada taraf olduğunu açıklamıştı. Davaya müdahil olmak için başvuruda bulunulmuş ancak bu talep mahkeme tarafından reddedilmişti.

16.10.2009 Perşembe günü karar açıklandı. Katil Yaşar Özcan’a haksiz tahrik indirimi ve iyi halden indirimi uygulanmayacağı belirtilerek her iki cinayetten iki defa müebbet hapis cezasına çarptırıldı! Yıllarca eski eşi Sevim Zarif’e karşı ağır psikolojik savaş yürüten Yaşar Özcan’ın, olay günü gerçekleştirdiği tüm tutum ve davranışlar, Ankara’dan ruhsatsız silahıyla gelerek iki kişinin hayatına katletmesi ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının verileceği beklentisini oluşturmuştu. Ancak başlı başına haksız tahrik indiriminin uygulanmamış olması dahi; kadın cinayetlerinde kadınları adalete bir adım daha yaklaştırdı. Katiller ne kadar ağır cezalar alırlarsa alsınlar öldürülen kadınlar bir daha aramıza geri dönemeyecekler. Ancak kadınları katleden erkeklerin gerektiği gibi cezalandırılmaları, kadınlar için de adaletin mümkün olabileceğinin bir göstergesi olabilir ve başka kadınların aramızdan ayrılmamasını sağlayabilir.

Kadınlara yönelik erkek şiddeti ve cinayeti münferit, tesadüfi veya istisnai olmadığı gibi, aslında politik suçlar da aynı zamanda. Kadınların erkek egemenliği altında tutulmasını hedefleyen bu suçlara, gereken cezanın verilmesi için haksız tahrik indiriminin amacını aşan bir şekilde uygulanması son bulmalı ve katiller ödüllendirilmemelidir. Bizler kadına yönelik şiddetin son bulması ve adaletin kadınlar için de sağlanabilmesi için kadın cinayetlerinde taraf olmaya devam edeceğiz!

Yorumlara kapalıdır.