Tahrir Meydanı’nın eylemci kadınlarına yönelik cinsel saldırılara karşı birçok ülkede protesto gösterileri organize edildi. Eylem çağrısında “Süregelen Mısır Devrimi’nde kendi bedenlerinden ödün vererek mücadele eden cinsel saldırı mağdurları ve Tahrir’i kurtarmak için hayatlarını tehlikeye atan cesur gönüllülere desteğimizi, dayanışmamızı ve selamımızı göndermek istiyoruz.” denildi.
Küresel ve eş zamanlı olarak düzenlenen eylem 12 Şubat’ta yapıldı. Türkiye’den de bu çağrıya ses veren bir grup kadın Salı günü İstanbul- Bebek’teki Mısır Konsolosluğu önünde eyleme destek vermek için bir araya geldi. “Sabrında sonu var” yazılı dövizler taşıyan kadınlar kıyafetlerine, “Suçlu değilim”, “Susmuyorum”, “Kurban değilim” sloganlarının yazılı olduğu dövizler taktı. Kadınlar bir süre ritim aletleriyle müzik yaptı. Kadınlar eylem boyunca, “Mısırlı kadınlar yalnız değildir”, “Mısır’da medya suça ortak olma”, “Cinsel şiddete karşı ses çıkar” sloganlarını attı.
Mübarek diktatörlüğüne karşı yapılan isyanın aktif öznelerinden biri olan kadınların sokakta siyaset yapma refleksleri, Müslüman Kardeşler örgütünün adayı olarak devlet başkanı seçilen Mursi iktidarı döneminde de sürüyor. Zira ülkede “tek adam” rejimi eleştirileri nedeni ile sokaklar, meydanlar hareketli. Protesto gösterileri devam ediyor. Ancak simgesel anlamı büyük Tahrik Meydanı cinsel saldırılar nedeni ile kadın eylemciler için kâbusa dönüştü.
Bu saldırılara karşı bir bildiri yayımlayan Mısırlı kadınlar, barışçıl eylemcilere yönelik yaralama, tecavüz gibi saldırıları önleyemediği gerekçesiyle Mursi yönetimini göreve çağırıyor. Tecavüzcü ve tacizciler arasında polisin de olduğu belirtiliyor. Bildirgede “Cinsel suçlara tolerans gösterilmesinden gelmiş geçmiş tüm Mısır hükümetlerini sorumlu tutuyoruz. Tüm cinsel saldırı türleri için sıkı ve katı kanunların derhal yürürlüğe girmesini istiyoruz” denildi.
Son 10-15 yıldır cinsel saldırıların Mısır toplumunda daha da Kabul edilebilir hale geldiği vurgulanan bildirgede, bu saldırıların politik bir sindirme aracı olarak kullanıldığı, bu nedenle bu konuda duyarlı olan çevrelerin cinsel saldırılara karşı Tahrir Koruyucusu isimli bir oluşum kurdukları söyleniyor.