Selin Çağatay
“Zaten kendileri de o eşitsizlikler ve bunlara bağlı mücadeleler üzerinde biçimlenmiş olan bilimsel disiplinler içerisinde, akademya ya da diğer mecralardaki konum alışlarla, toplum dediğimiz, bir yandan bir parçası olduğumuz ve içine dolandığımız ama bir yandan da anlamaya ve incelemeye çalıştığımız dünyadaki, sokaktan işyerlerine, oradan en mahrem yerlere, bu aynı eşitsizliklerin yaşantılanması arasında nasıl bir ilişki var?”
Dilek Hattatoğlu ve Gökçen Ertuğrul’un hazırladığı Méthodos: Kuram ve Yöntem Kenarından (Anahtar Kitaplar, 2009) adlı derleme bu sorudan yola çıkarak sosyal bilimlerdeki kuramsal ve yöntemsel sorunları farklı disiplinlere, saha deneyimlerine ve kuramsal tartışmalara odaklanarak ele alıyor. Bilimsel araştırmaya özgü ilgi ve çıkarları, araştırmacı ve araştırılan arasındaki iktidar ilişkilerini, akademik üretim ve yeniden üretim ilişkilerini, araştırılanlar için taşıdığı anlam ve doğurduğu sonuçlar bakımından ve araştırma sürecine yönelik eleştirel bir iç bakışla sorguluyor.Mevcut yöntem kitaplarındaki yaklaşımın meslek olarak bilimle anaakım konumlar arasındaki sürekliliği temsil ettiğini, ortaya koyduğu yöntemi bilimsellik hedefinin tek garantisiymiş gibi gösterdiğini ve bu anlamda araştırma sürecini fetişleştirdiğini belirten Hattatoğlu ve Ertuğrul, bu yaklaşımın karşısına; bilimi, araştırmacıyı, araştırılanı, bilginin ne için üretildiğini tartışmayı dert edinen bir anlayışla çıkıyor Böylece, kitabın iskeletini oluşturan merkezi kavram “kenar” olarak beliriyor; ezilenlerin, madunların ve dezavantajlı grupların temsili olan, yani iktidar ve tahakküm ilişkilerinin yarattığı konumlanmalar ve konum alışlar olarak kenar, hem araştırma süreçleri ve araştırma konumları hem de deneyimler açısından ele alınıyor.
Sosyal bilimlerde yer etmiş teori-pratik, mikro-makro, yapı-özne ikiliklerini aşmaya ve ampirik olan ile teorik olanı birleştirmeye yönelik çabaları, verimlilikleri ve sınırlı-lıklarıyla birlikte tartışmaya açan Méthodos, “değerden arınmış ve nesnel” bilim pratiğine karşı daha eylem yönelimli ve bağlanmış bir bilim pratiğini savunan feminizm açısından da önem taşıyor.Nitekim derlemenin önemli bir bölümünü feminist kuramcı ve araş-tırmacıların makaleleri oluşturuyor. Bunlar arasında maddeci feminizmin etkin kuram cılarından Christine Delphy’nin “Toplumsal Tabakalaşma Çalışmalarında Kadınlar” başlıklı makalesi, Diane L. Wolf un feminist araştırmacıların saha çalışması ve sonrasında yaşadıkları iktidar ve hiyerarşi odaklı ikilemleri ele alan yazısı, Pınar Selek, Aynur İlyasoğlu, Özlem Şahin, Handan Çağlayan ve Gökçe B. Tüzel’in alan araştırması deneyimlerini paylaştıkları ve feminist metodolojinin imkanlılığını tartıştıkları yazıları yer alıyor.
Dilek Hattatoğlu, Gökçen Ertuğrul
Anahtar Kitaplar, 2009