Feryal Saygılıgil
Eleştirel Feminizm Sözlüğü birlikte iş yapmak, üretmek, paylaşmak anlamında çok önemli bir örnek. Sözlük için bir araya gelen yazarlar antropoloji, sosyoloji, psikoloji, tarih, felsefe gibi akademinin çeşitli disiplinlerinde yer almış ya da almakta. Sözlükteki maddeler, doğrudan feminist kuramsallaştırmadan çıkmış olan yeni kavramların en önemlilerini -cinsiyete dayalı iş bölümü, annelik gibi-; feminist mücadelelerin müdahale ettikleri alanları adlandıran terimleri -doğum kontrolü, fuhuş, cinsellik gibi-; içeriği yeniden kurulmuş ve erkeklerle kadınlar arasındaki ilişkilerin yol açtığı toplumsal bölünmelerin hesaba katılmasıyla yeniden formüle edilmiş genel kavramları -emek sosyolojisi ve ekonomisini içeren maddeler gibi (ss.3-4)- kapsıyor.
Sözlükte, kavramların ya da terimlerin tarihsel boyutu, süreç içindeki değişimleri, dönüşümleri, ele alınış biçimleri, güncel politikadaki uzantıları tartışılmakta. Maddeler ağırlıklı olarak Fransa üzerine odaklanmış. Bunun nedenini de, yazarlar; toplumsal pratikler, gerçeklikler, yaklaşımlar ülkeler arasında çok farklılık gösterdiği için, daha kapsayıcı bir çalışmanın çok daha fazla makaleyi gerektirecek olması biçiminde açıklıyorlar. Fransa üzerinden yola çıkılmış da olsa, örneğin “karmalık” ya da “eğitim ve sosyalizasyon” maddeleri, Türkiyeli feministler açısından yeni tartışmalar başlatacak son derece zihin açıcı açılımlara olanak veriyor. Örneğin, “Eğitim ve sosyalizasyon” maddesi, Türkiye’de de şu anda oldukça gündemde olan ders kitaplarının cinsiyetçi içeriği tartışmasının bir uzantısı olarak “okul bir özgürleşme aracı mıdır, yoksa egemenlik ilişkilerinin sürdürülmesinin bir aracı mı?”(s.126) sorusunu sormak ya da “cinsiyetli beden üretmek” üzerine düşünmek oldukça anlamlı gözüküyor.
“Vasıf” gibi önemli bir kavrama ise ayrıca madde başlığı olarak yer verilmese de (ki keşke verilseydi) “teknikler ve toplumsal cinsiyet” gibi başka maddeler içinde vasfın erkek özelliği olması bağlamında kısaca değiniliyor. Aslında kitaptaki maddelerin hemen hepsi tartışma yaratacak zemini hazırlayıcı ve bu topraklarda da bu tür bir üretim yapılmasının yolunu açar nitelikte.
Kitabın zengin kaynakçası ayrıca kayda değer. Sözlük, feminist literatüre hâkim Gülnur Acar Savran’ın özenli ve titiz çevirisiyle bir kat daha anlam kazanıp, okuyucular tarafından hak ettiği tartışmayı bekliyor.
Yayına Haz.: Helena Hırata, Françoise Laboire, Hélène le Doaré, Danièle Senotier
Çeviren: Gülnur Acar-Savran
Kanat Yayınları, Haziran 2009.