İrem Yılmaz
“Ni guerra que nos mate, ni paz que nos oprima”
–Bizi öldüren bir savaşa hayır. Bizi ezen bir barışa da hayır-
Kolombiyalı Kadınlar
Kendi adına konuşan, acılarını, başkalarınınki ile kıyaslamadan örgütleyen ve dönüştürme mücadelesi veren, vatanlarında “hainliği” tercih eden kadınlar; savaş ganimeti ve köle olan, onur ve utanç kültürünün “suçlu” ilan ettiği kadınlar; değerleri emek gücü, üreme gücü ve cinsellikle ölçülen, barışta ve savaşta eril şiddetin ilk ve daimi hedef olan kadınlar…
Cockburn’ün, Bosna, Hindistan, Kolombiya, İngiltere, Türkiye, Liberya, Sierra Leone, İsrail, Filistin’i içeren; tarihi, savaşın şiddetiyle şekillenmiş ve sınırları içinde süregiden savaşlar olan 12 ayrı ülkedeki kadın örgütlenmeleriyle gerçekleştirdiği çalışması bu kadınların mücadelesini konu alıyor. Cinsiyet ile barış ve savaş çalışmalarının kesişimi üzerinde(n) barış aktivistleriyle çalışan Cockburn; kadınların savaşa karşı tepkilerini, kendi coğrafyalarının politik koşulları, karşı çıktıkları şiddetin doğası, eylem biçimleri ve bakış açılarını ele alarak inceliyor.
Kitabın adı –Buradan Baktığımızda, tamamlanmamış bir cümle olup, özenle sakındığı bir çıkarımın kaygısını taşıyor. Cockburn, kadınların birçok ülkede benimsedikleri birlikte hareket etme anlayışının, dünya çapındaki kadın barış aktivistleri, hatta aynı ağ içindeki kadınlar arasındaki görüş çeşitliliği ve karşıtlıklarının ortaya çıkmasıyla bozulacağına dair korkusunu belirtiyor ve kendine sorduğu soruyu okurla paylaşıyor: “Paylaşılan bir amaç için hep birlikte hareket etmeye muktedir miyiz?”
Cevap, “idealist bir konumu benimserken, başkalarının realitesini, önceliklerini, kendi konumumuzun gerçekliğini içermediği konu ve koşulların çokluk ve çeşitliliğini gözetmek” gerekliliğinden, hep birlikte hareket etme düsturuyla, kadınlar arasında daha rahat kabul edilip geliştirilebilen farklı deneyim, değer ve düşünceleri, eylem yöntemi ve araçlarının seçimindeki özgürlüğü dar alanlara sıkıştırmamaktan geçiyor.
Savaşı ve militarizmi, iktidarın, sınıf, ırk ve toplumsal cinsiyetle ilişkileri bağlamında –bir dövüş çeşidi değil bir kurum olarak– ele alması; savaşların sona ermesi için sadece ekonomik değil, cinsiyetlerarası ilişkilerin de dönüştürülmesini şart koyarak baskın güvenlik anlayışını sorgulaması kitabın belirleyici unsurları.
Kitap, hem tarihi arka plan için verilen özet bilgiler,hem “olay yerinden” deneyimlerle literatüre katkı olmakla beraber, savaş karşıtı hareket ile feminizm arasındaki ilişkiyi sorgulamak için de uygun bir zemin.
Cynthia Cockburn
Çev: Füsun Özlen
Metis Yayınları, İstanbul, 2009