firdevs hoşer
geçen yıl bebeğini evde bırakıp annesinin yanına tatile giden genç kadını bir ara çok konuştu ülkem insanı. sonra unuttu, unuttuk… her gün onlarca buna benze gündemimiz vardı çünkü.
bu genç kadın dünden beri tekrar gündemimizde. ceza almış, hem de müebbet.
toplumun vicdanı, karar verenin vicdanı rahatlamıştır sanırım. zira bir “canavar anne” daha “ceza”sını çekecek…
ben karar veren hakime sormak isterdim: sizin anneniz canavar olmadığı için mi bu kararı verdiniz? merak ediyorum çocuğunu annesinden gizlemek zorunda kalan genç kadın canavar da çocuğunun yüreğine bu korkuyu salan anne/baba sütten çıkmış ak kaşık mı? hiç onların da sorumlu olduğu aklınıza gelmedi mi? bu korkunun nasıl bir çaresizlik yaratacağı ya da…
veya hamile kaldığı adama nasıl bir ceza verdiniz? çocuğun ölümünden ne kadar sorumlu tuttunuz baba adayını? yoksa sperm bankasından aldığı spermlerle mi hamile kalmıştı kadın? hatırladığım kadarı ile (basından okuduğum kadarı ile diyeyim) babayı aramış çocukla ilgili. Bilmiyor muymuş adam çocuğun babası olduğunu? öğrendiğinde ne demiş kadına? başının çaresine bak, ben bu işte yokum, mu demiş?
onun cezası ve sorumluluğu konusunda ne düşünüyorsunuz acaba?
ya bekâr kadının hamile kalmasını yüz kızartıcı suç sayan milli eğitim bakanlığı camiası ile ilgili ne düşünüyorsunuz? bu yasayı ben yapmadım, yasa koyucusu ben değilim mi diyeceksiniz? yasa koyucu olmamak sizi bu sorumluluktan muaf mı tutuyor? yıllardır bekar anneliğin yüz kızartıcı suç olması ile ilgili hiç düşündünüz mü? belki de siz de bu yasanın gelenek ve göreneklerimize uygun olduğunu düşünüyorsunuz. hadi yırttınız yine sorumluluktan.
aynı okulu paylaşan öğretmen arkadaşları, sizin bu bebekten haberiniz var mıydı? hadi yoktu diyelim. niye yoktu? bu kadının derdini söyleyeceği bir arkadaşının olmamasından sadece kendisi mi sorumlu? acaba sizden de mi çok korktu? sizin yargılayıcı, aşağılayıcı bakışlarınızdan… sizin yanınızda kendini güvende hissetseydi sırrını saklamaya devam eder miydi?
“zaten çocuklarımıza da çok kötü davranıyordu canavar kadın” diyen veliler, ben sizin çocuklarınıza ne kadar şahane davrandığınızı 20 yıllık öğretmenlik deneyimlerimle çok iyi bilirim….
anneleri canavar olmayan ve genç kadın arkadaşımızı, meslektaşımı linç eden diğerleri:
her gün 5 kadın öldürülüyor haberiniz var mı?
yüzlerce çocuk en yakınları ve çevresi tarafından cinsel istismara uğruyor. bunun için ne yapıyorsunuz? kim bilir belki bu istismarcılardan birisi de sizsiniz.
14 yaşında Ezidi kız çocuğu 60 yaşında adama satıldı duydunuz mu? geleneğimizde var olduğu için sustunuz mu yoksa? belki içinizden, birisi de bana düşer mi, diye düşündünüz….
daha sayayım mı sorumlu olduğunuz ve sırtınızı döndüğünüz şeyleri?
bana ne bunlardan mı diyeceksiniz?
o zaman soruyorum size: bütün bunlardan size ne ise, bu kadını linç etme hakkını, yargılama hakkını nasıl buluyorsunuz kendinizde?
bebekler ölmesin diyecek en son sizlersiniz
çekin kirli ellerinizi kadınların üstünden!