S.Dilek Şentürk
Kadına yönelik erkek şiddeti taciz ve tecavüz yaşadığımız olaylarla gündeme her oturduğunda, birkaç olumlu örneğin haricinde genellikle devletin yanlı olduğunu görmüyor değiliz. Devlet, karşımızdaki yerini “erkek” olarak almakta ne yazık ki. Erkek egemenliğini yaşatan ve her gün yeniden üretip güçlendiren bu zihniyet karşısında söylenecek sözlerimiz bitmedi. Sonuna kadar da söylemekten yorulmayacağız elbette!
Tecavüz edenin “Üstüme düştü” savunması, üstüne düşmüşse suç senin değil der gibi ciddiye alınıyor. Sonra belki kadının şikayeti geri çektiriliyor tehditle, korkutularak. Yakınlarda böyle bir olay yaşandı biliyorsunuz. Her ne yaşandıysa kadın da vazgeçirildi susturuldu. Durduk yere bir kadının bir erkeğin üstüne düşmesi bana inandırıcı gelmiyor. Hadi oldu diyelim aklım almıyor ama üstüne düşen kadına tecavüz etmek zorunda mısın be adam!
“Üstüme düştü” sözünü geçerli sayan erkek egemen zihniyetin erkeklere açtığı alabildiğince haklı olma özgürlüğü demek ki beraberinde böyle bir zorunluluğu da getiriyor. Üstüne düşen kadına tecavüz etme zorunluluğu, belki de hakkı!
Ne yapıyor erkek o zaman. Hakkım var diyor, arkamda koskoca erkek egemenliği var diyor, örterler, kapatırlar, beni korurlar diyor.Yapıyor yapacağını;
Nevin’e tecavüz ediyor mesela. Olmadı tehdit ediyor.Kadın hamile kalmış,dünya yetmiş canına zaten. Biliyor sistemin kimden yana olduğunu Nevin. Karartıyor gözünü, bir tarafta el aleme karşı vereceği bir “namus” hesabı, diğer tarafta sürekli rahatsız eden, tecavüzü hak sayan bir saldırgan. Sonunu bile bile veriyor kararını, zaten yol ağzında Nevin,yolun iki yanı da uçurum, karartıyor gözünü saldırganın kesik başını erkeklerin yıllardır sahiplendiği “kahvehanenin” önüne götürüp fırlatıyor geri kazandığı “namus”u gibi. Çünkü bu sistem, içinde beslediği saldırganlara tezat öyle bir “namuslu olmak” yükünü yüklemiş ki kadının omuzlarına.Aklanmak istiyor Nevin. Fakat bu kez “doğuracaksın” diyor aynı egemen sistem Nevin’in “Ölürüm de doğurmam “ dediği bebek için. Bu öyle bir sistem ki ne kadına, ne de bebeğe sonradan yaşatacaklarının hesabını yapmanın gerekliliğini hiç mi hiç düşünmüyor.”Doğuracaksın” diyor, o kadar.
Sonra bu erkek “Cinnet geçirmek hakkının” ardına saklanıp , aslında düşünüp planlayarak kadın kılığına girip boşanmak üzere olduğu karısını vuruyor .Sistemin kadından çok kendini koruyacağının farkında.”Namus, erkeklik onuru, tahrik olup cinnet geçirmek..” gibi bir sürü “haklı” nedeni var!
Dahası var. Üç yaşındaki çocuğa tecavüz ediyor korunmaya alıştırılmış erkek bu kez ! Siverek ilçesinin Gürakar beldesinde.Çocuk bulunduğu yerden sağlık birimine ulaştırılırken kaybediyor hayatını. Vajinal yırtık ve kanamanın mevcut olduğu görülmesine ve tespit edilip raporlanmasına rağmen sistem erkekliği koruma güdüsüyle o anda harekete geçiyor. Çarçabuk bir kılıf hazırlanıyor çalınan minareye.”Boncuk yutmuş” deniliyor.Çocuk boncuk yutmuş,yutarken vajinada yırtık , yüzünde bedeninde darp izleri oluşmuş, öyle mi?Siz kimi kandırıyor, kimi koruyorsunuz!
112 doktoru vajinal yırtığı raporda belirtiyor ama “olayı büyütmeyin” diye telefonla uyarılıyor.Anne ifadesinde “Anlatamam. Anlatsam kızımı suçlarlar, kendi istedi derler” diyecek kadar olan bitenin farkında. Çocuk denecek kadar küçük yaştaki kadınları “rızası vardı” diyerek suçlayan, saldırganları aklayan sistemde yaşamakta bu anne de. Üç yaşında da olsa kızı böyle bir suçlamadan korkmakta buna benzer örnekleri duymuş biri olarak. Sistemin taraf tutuculuğuna karşı ne yazık ki susmayı seçmekte.Daha bitmedi, Redhack devlet hastanesi raporunu hackleyinceye kadar durum açığa çıkmıyor. Olayın yaşandığı yer AKP li bir milletvekilinin köyü olması sebebiyle ört bas etmek için dört bir yandan emek sarf etmekte sistem.
Soruyoruz: Şimdi siz kimi koruyorsunuz?
“Olayı büyütmeyin” derken, olayı önemsizleştirirken nasıl bir düşünme ahlakı sergilemektesiniz. Rapora ulaşılmasını engellemekle zaten gizlenen bir suçun varlığı bağıra bağıra göstermekte kendini.”Köy sahibi” olan milletvekili siz kimi koruyorsunuz. ”Sahibi” olduğunuz kitlenin erkekliğine ve kendi adınıza toz kondurmamak uğruna böyle bir “korumayı “ üslenirken dünyadan bir haber küçücük bir bebeğin haklarını ihlal edip, bu tip saldırganlıkları meşrulaştırıyorsunuz. Bunun farkında değil misiniz yoksa? Bu farkında olmamak, olmak istememek, olayın ört bas edilmesi, meşrulaştırılması üç yaşındaki çocuğa tecavüz eden saldırganın işlediği suçtan daha büyük bir suç, işlediği günahtan çok daha ağır bir günahtır.Çıkar uğruna ört bas ederek meşrulaştırdığınız bu olayda yeni saldırganlar üretebileceğinizin hesabını yapmak hiç mi gelmiyor aklınıza?