Eyy Sarıgazi’de fahişeleri teşhir ettiğinin reklamını Dünya ile paylaşan cepheli en büyük solcular! Ben korktum sizden, beni titrettiniz, bravo.
Yapabileceklerinizden endişeliyim. Çok farklı olsak da, yelpazenin solu adına kaygı duyuyorum…
Sözün bittiği yerde bir şov izledik hepimiz. Aklıma ilk şu geldi, gücünün yettiği birini tespit edip buradan şov yapmak, delikanlılığa sığar mı? Sonuçta cepheliler için “delikanlı” olmak çok forslu bir şeydir.
Sizin gibi düşünmeyen, sizin gibi yaşama şansı olmayan ya da tercih etmeyenlere takındığınız tavır zaten yeteri kadar ürkütücü…
Şiddet ve sonrasında teşhir etmek, size kalırsa “cezalandırma”. Kimin adına? Ne için? Bu kendinden olmayanı genel ahlakın silahlarıyla vurmak değil de nedir? Bir “Vurun kahpeye” parodisi… Fakat filmin sonu görünmüyor.
Esasen zor değil. Toplumun, gerçekte ikiyüzlülükle söylediğini, görmek istediğini topluma geri sunmak. Tıpkı “Kadına şiddet çok kötü bir şeydir” diyen adamın, evde kafa göz karısına dalması gibi. Koca bir balondan başka bir şey değil.
İtiraf etmeliyim ki ben ve benim gibi pek çok kadın aslında cephenin savaştığı, mücadele ettiği kişileriz.Kendimi açıktan teşhir edeyim. Ahlak anlayışlarımız çok farklı. Sizin bu ahlakçılığınız kaç kadının hayatına mal olur hiç umurunuzda olmayabilir. Ama biz kadın cinayetlerine karşı isyandayız.
Gözünüzün önünde yapmasınlar da, gidip hangi can güvenliği tehdidi ile yapacaklarsa yapsınlar değil mi?
Utandım ben, yaptıklarınızdan. O kadından özür dilemek istiyorum. Fotoğrafını facebookta gördüğüm için. Bense bir işyerinde para karşılığı çalışıyorum, büyük namussuzluk. Şehri mi terk edeyim? Yoksa benim gibiler için uydu kentler mi inşa edersiniz? Kurtarır mısınız kapitalizm batağından?
De ki seks işçisi, de ki orospu. Bunu yaşayan siz misiniz kardeşim? Kendi doğrularınızın kesinliği, başkalarını anlamayı, vicdanı bu kadar mı engeller? Ahmet Kaya’nın şarkısı cephenin ahlak anlayışına gelsin.
“Siz benim neler çektiğimi nerden bileceksiniz?”
Ve işte şimdi siz, mevcut sistemin bizim olmamızı istediği biricik solcuları oldunuz. Belki devlet de bir teşekkür madalyası takmalı. Diyanet’ten, Akp’den de neden madalya almayasınız ki? Sistemin çarkına bu yıl hangi örgütler en çok su taşıdı? “Her erkek biraz devlettir aslında” yazmış duvarlara feministler, ne kadar da doğru.
Bana emekten bahsetmeyin ne olur, uzunca bir süre.Bana kaybedeceği zincirlerinden başka hiç bir şeyleri olmayan insanların sınıf mücadelesinden bahsetmeyin. Bunu için mücadele ettiğinizi hiç söylemeyin ne olur. Önce ben kafamı toparlayayım. Çünkü o kadından özür dilemek gerek duygusu var şu an içimde sadece.
Kadınların hayatlarına istediğiniz gibi ayar veremezsiniz. İsteseniz de yapamazsınız..
Öldürseniz de olmaz, sokağa çıkarmasanız da olmaz. Saçlarından sürükleseniz de, cadı diye yaksanız da…
İnsanlık tarihinin en eski mesleği olduğu bilinen seks işçiliği, siz bu şovu gerçekleştirdiniz diye son bulmayacak. Kapitalizm, kadın bedenini her alanda metalaştırmışken siz bu şovu gerçekleştirdiniz diye yara almış olmayacak. Ama muhafazakar ahlak anlayışınızla ve ezilenleri daha da ezmiş olmakla gururlanabilirsiniz… Tebrikler! Sıkı yumruk attınız.
Lakin, pezevenklerin sonunu getirmediniz heyhat… Bu şovun daha kimbilir kaç kadının hayatına mal olma ihtimali dışında hiç bir kazancınız olmadı. Mahalle baskısı oldunuz, tebrikler!
Unuttuğunuz şey şu ki; Devrim Özgürleştirir!
Mesele; kaç orospuyu teşhir ettiğiniz değil, o orospuyu özgürleştirip özgürleştiremediğinizde.
Mesele; sizin ne istediğiniz değil, mesele özgür, adil, eşit , savaşsız, ayrımcı olmayan bir dünya için mücadele edip etmediğinizdedir.
Mesele; böyle ucuz şovlar yapmadan, bu sisteme hizmet etmeden başka bir dünyayı örebilmekte.
Yani yürekte…