Mısır’da kadınlar Hüsnü Mübarek rejiminin sonunu getiren devrimci hareketin ön saflarında yer almışlardı. Fakat devrim sonrası geçiş döneminde ve Mursi iktidarında giderek hem gelenekçi, muhafazakâr söylemlerle siyaset dışına itildiler hem de sokaklarda cinsel saldırılara maruz bırakılarak eve gönderilmek istendiler. İktidarda olanlar bir kez daha muhalefetin gücünü kırmak için kadınların bedenine saldırıyı seçti. Kadın örgütleri bu saldırıların organize ve sistematik olduğunu defalarca söyledi. Hükümet ise bu saldırılar karşısında umursamaz davrandı, hiçbir önlem almaya yanaşmadı, hatta kadınların bunu hak ettiğini söyleyecek kadar ileri gitti!
Haziran ayının son günlerinde başlayan, Mursi hükümetinin devrilmesine yol açan gösterilerde Mursi taraftarları kadınlara yönelik sistematik saldırılarını daha da arttırdı; yüzlerce kadın dövüldü, tacize, tecavüze uğradı, bir kısmı kaçırıldı. Kadınlara yönelik bu organize şiddet, kadınların sokak siyasetini, mücadeleyi terk etmeleri için. Çünkü biliyorlar ki kadınların sokaklarda olması, kendi özgürlük taleplerini dillendirmesi ve direnmesi her türlü otoriter, baskıcı, muhafazakâr, erkek iktidarını tehdit edecek!