Posts Tagged ‘kadin emegi’

Bülten: Mutfak Cadıları

mutfak_cadilari_cilt-1-1

M u t f a k  C a d ı l a r ı

2010 yılının başında,  kadın emeğ­inin­ femini­st poli­ti­kanın esas konularından bi­r­i olarak daha çok kadını kapsaması gerekti­ği­; tartışmaların yayılması, emek konusunun “uzmanlık” alanı olmaktan çıkması, sokakla ilişkisinin güçlenmesi için eyleme yüzünü dönmesi­ gerekt­iği­ düşünceler­iyle SFK Kadın Emeği­ grubu kuruldu. Grup, kadın emeği­ ­ile ­ilgi­l­i geli­şmeler­i yakından tak­ip etmek ve bi­r kamuoyu oluşturmak, tartışmaları derlemek ve olabildi­ğ­ince ortak bi­r d­il oluşturabi­lmek amacıyla, 2010 Mart’ında Mutfak Cadıları’nı çıkarmaya başladı. Mutfak Cadıları bülteni­n­i çıkarma neden­imi­z sadece gündem­ taki­p etmek değ­il, aynı zamanda pol­it­ik refleksleri­mi­z­ kadın emeğ­ini­ gündemi­ne alacak şek­ilde örgütlemekti­. Mutfak Cadılarında “Esnek Çalışma, Taşeronlaşma, Kadın İstihdamı, İş Güvenl­iğ­i, Üç Çocuk, Torba Yasa, Ücretl­i/Ücretsi­z Emek Kıskacı” gi­bi­ konular ­ile i­lgi­li­ bolca yazıldı, tartışıldı. Mutfak Cadıları’nın son sayısı Haziran 2014’de yayınlandı.

Haziran 2014

Kadınlar Için İş Ilanları: Kadınlara Iş Vermiyor “Lutfediyoruz”
Evdeki Teröre Karşı Direnişte Ücretli Çalışmanın Önemi
Sanat Dünyası ve Kadın Emeği

Ocak 2014

Sağlıkta Cinsel Taciz ve Şiddete Karşı Önlem Alınmıyor
Sağlıkta Dönüşüm ve Kadın Emeği
Kadınların Kısmi Zamanlı Çalışması Tercih Mi Zorunluluk Mu?
Anne Üniversiteleri: Masumiyetten Uzak Bir Adım

Mart 2013

Küçük Asker De Bebek Baksın!
Cin Fikirli Akp’nin Kuluçka Paketi:

Aralık 2012

Bırakın Evi Bok Götürsün!
Alınyazısı Değil, Yargıtay Kararı!
Bırakın Camlar Pis Kalsın!
Yeni Sendikalar Yasası ve Kadınlar
Mr. Muscle’in ‘İstikbali’ Pek Parlak Değil!

Temmuz 2012

El Emeği, Göz Nuru Çarkları (Veya Birikimin Hamalları: Kadınlar)
“Ayda 10 Bin Dolar Dahi Verilse Bu İşi Yapmam”
Cidden Bunlar “Kadın İşi” Midir?

Mayıs 2012

Sendikalarda Cinsiyetçilik, ‘Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok’
Ya Kır Dizini Otur, Ya Da Maaş Yok!
Yaşasın 1 Mayıs!
Ümmüsüm’ün Eylemi!

Aralık 2011

ABD ve Türkiye’de Krizin Patriyarkal Halleri ve Feminist Politika
Çalışmak Yormaz, Öldürür!
Ev Kadınlarının ‘’Meslek Hastalığı’’ Olur Mu?

Ekim 2011

Ev Eksenli Çalışma Görülmüyor!
Yargıtay: 41 Yaşındaki Dul Kadının Evlenme Şansı Yüzde 2
Küçük Girişimciler…

Eylül 2011

Hükümetin Kadınlara Vaadi: Daha Fazla Güvencesizlik ve Esnek Çalışma
Kadın Emeği Politikalarımızda Geçen Yıl
Yaşamak İçin Erkek Şart!
Bu Çağrı Merkezlerinde Neler Oluyor?

Ağustos 2011

Bir Kere Olmadı.. Birkaç Kere Oldu.. Olan Şeyler
Öğrenci Olmak, Çalışan Olmak ve Kadın Olmak
Asıl Derdiniz Ne Sizin?
Ev İşleri ve İdeoloji

Temmuz 2011

İşyeri Mutfağındaki İş Gerilimi De, Ya Evdeki Ne?
Sevgilim Yemek Pişiriyor!
Ev İşçileri ve Özel İstihdam Büroları

Haziran 2011

Nasıl Çalışıyoruz?
Güçlenen Aile; Zayıflayan Kadın
Haydi, Kadınlar Okula Temizliğe!
Ebelerin Talepleri Haklı Ama Eksik

Mayıs 2011

Kadınların Davos’u’na Eleştiri
Krizin Faturasını Ödemeyi Reddeden Kadınlar
Ücretli / Ücretsiz Emek Kıskacında Kadınların 1 Mayısı

Mart-Nisan 2011

Bizi Hiç Mi Anlamayacaksınız Ya Hu?
CHP’nin Aile Sigortası: Ama Bu Kimin Sigortası?
Kadınlar ve Sendika Çıkmazı
8 Mart Hangi Kadınların Günü…

Şubat 2011

Torba Yasa’da Güvenceli Esneklik, Esnek Beceri Demek
Torba Yasa ve Esneklik
Torba Yasa’ya Esastan İtirazımız Var!

Ocak 2011

‘Pompacı Genç Kız’ Değil, Işçiyim!
İşsizlik Estetik Yaptırıyor
Ağ ören kadınlar…
Kooperatifler esnek, güvencesiz, düşük ücretli kadın emeği cennetleri mi?
İşyerlerinde Taciz Olunca Ne Oluyor?

Aralık 2010

İstatistiklerin Kadınlarla İmtihanı
Sendikalarda Kadınlık Halleri
Kamu Çalışanlarına Eziyete ‘Ebeveyn İzni’ Makyajı!

Kasım 2010

Yüzyıllardır Söylüyoruz: Süs Bebek Değiliz
Hem Evden Hem De İşten Kurtulmak Istiyoruz!
Herkes kadın istihdamı istiyor, kimin için?
Kadınlar için esneklik diyarı: Hollanda

Ekim 2010

Yüzyıllardır Söylüyoruz: Yasa Önünde Eşitlik
İşsizlik Kimin Sorunu, Kimin Çözümü?
Bu Yarışmanın Galibi Mağlup
Bakıma Muhtaç Özürlülerin Bakımı

Eylül 2010

Kadın İşsizliği Artıyor
Güvenle Al, Esnekçe At
Ev işleri hiç bitmez
Fırsat Eşitliği Genelgesi Kadınları mı, Erkek Egemenliğinin Meşrutiyetini mi Güçlendiriyor?

Ağustos 2010

Yüzyıllardır Söylüyoruz: Kamusal Alanda Eşit Olmak İstiyoruz
Uyumlulaştırmanın Bir Başka Vehçesi
Doğum Borçlanması: Alacaklıyken Borçlu Çıkarıldık…
Burçak yası tutanlar

Temmuz 2010

Üç Çocuk ve Sonrası
Yüzyıllardır Söylüyoruz: Kreş Istiyoruz
Alıyoruz Veriyoruz; Patriyarkaya Can Veriyoruz
Soyut Eşitlik Değil, Somut Eşitlik İstiyoruz!

Haziran 2010

Kadın Girişimciliği: Kimin için, Ne pahasına?
Erkeklerden Alacaklıyız
Kadınların Emeği Yeni Sendika Yasa Taslağı’nda Da Görünmüyor!
Başbakan’a Cevabımızdır: Mevcut Durumu Korumak Değil, Yıkmak Istiyoruz
Maden Emekçisinin Anası, Kadını ve Çocuğu Olmak!
Kadınlar Iş Ararsa

Mayıs 2010

Esnek Çalışma Koşulları Kadın İşçileri Öldürüyor
Nasıl Bir İstihdam İstiyoruz?
Çoksun Ama Yoksun!
Uzman Annelik
Ölümüne Fedakârlık

Nisan 2010

Yüzyıllardır Söylüyoruz: Kadınlarla Kadınlar İçin
Kadın Girişimciliği
Mucizeler Yaratan Ev KadınlarıTüm yazılar
Çağrı Merkezleri: Kadın Çalışanlar İçin Yeni BirOlanak mı?
“Çalışmak İstiyoruz” Ama Esnek Değil!

Mart 2010

En Az 3 Çocuk
Regl İzni Tartışması
Sera Tekstil’de Günlük Kadın İşçi
Sermayenin Moderni İle Muhafazakârı Arasında Fark Yok
Türkiye’de Yaşanan Sektörel Değişim ve Kadın İstihdamına Yansımaları

 

 

 

 

Kadınların Kısmi Zamanlı Çalışması Tercih mi Zorunluluk mu?

images_ksmiKadınların kısmi zamanlı çalışmayı seçmesi, gerçekten kadınların özgür iradeleriyle yaptıkları bir seçim mi, yoksa dayatılan ev ve bakım emeğinin kadınlara başka bir seçenek bırakmamasından mı kaynaklanıyor? Örneğin, kamu kreşlerinin özelleştirildiği, mevcut çalışan ücretlerinin yüksek kreş ve bakıcı giderlerini karşılamaya yetmediği ve erkeklerin ev içinde hiçbir sorumluluk üstlenmediği toplumsal bir iklimde kadınların evden, kısmı zamanlı işlerde daha kısa süreli ve düşük ücretlerde çalışması gerçek bir seçim olarak değerlendirilebilir mi? Kısmi zamanlı çalışmanın güvenceli hale getirilmesi, tam zamanlı güvenceli işlerin getirdiği avantajların yerini alabilir mi, kadınların aileye olan bağımlılıklarını aşındırarak, kadınları ücretsiz ve ücretli iş yükümlülüklerinin kıskacından kurtarabilir mi? Bu soruları, AKP hükümetinin de zaman zaman referans verdiği, iş ve aileyi uyumlaştırma politikalarıyla birlikte güvenceli esnekliğin de bir norm haline gelmeye başladığı Avrupa ülkelerinden örneklerle cevaplayalım.

Devamını Oku…

Novamed’li Kadınlar 1 Yıldır Grevdeler Biliyor Muydunuz!

Novamed Greviyle Dayanışma Kadın Platformu Basın Açıklaması
16.09.2007

Onlar 81 kadın
Antalya Serbest Bölgede Kan Seti üreten NOVAMED’de çalışıyorlar.
26 Eylül’den bu yana talepleri kabul edilmediği için grevdeler.

Novamed’de grev öncesi neler oluyordu?

Kimyasallardan korunmak için maske takılmasına izin verilmiyordu.

Devamını Oku…

Neo-liberal saldırıya karşı kadın dayanışması

 Feminist gazete-8 Mart 2008
 Necla Akgökçe

Kadınlar olarak 2007 yılında yüzakıyla çıktığımız önemli eylemlerden biri Novamed Grevi’ydi.  Birkaç sol grup dışında, kamuoyu, sendika ve grevci kadınlar,  grevin kazanılmasında kadının dayanışmasının ne kadar önemli bir rol oynadığı konusunda hemfikirler. Her görüşten feministler ve kadın hareketi yanlıları için dayanışma platformunun eylemleri kendi gücümüzü görme fabrikadaki kadının deneyimleri ile ortaklaşma açısından çok önemliydi.

Çok düşük ücretli, güvencesiz, yarım zamanlı çalışmalar, kötü çalışma koşulları, yüksek işsizlik oranı. Bunlara sosyal devletin ve sosyal hakların tavsiyesi, sağlık ve bakım hizmetlerinin özelleştirilmesi de eklenince neo- liberalizmin kadınları nasıl etkilediğine dair tabloyu tam olarak görebiliriz.

AB ülkelerinde yarım zamanlı işlerin büyük bir bölümü kadınlar tarafından yapılıyor, gelişmekte olan ve azgelişmiş ülkelerde ise yapısal uyum programlarıyla özelleştirmelerle kamuda pek çok kadın işsiz kalıyor, tarım çözülüyor geniş bir kadın kitlesi işsiz kalıyor.

Yarım zamanlı işler düşük ücretli ve evde yapılan işler genellikle. Batı’da feministler bu tür çalışma biçimlerine karşı çıkıyorlar. Çünkü bu işlerle birlikte ev işleri ve bakım işleri kadınların sırtına yükleniyor. Evde yapılan yarım zamanlı işler  kadınların emek piyasalarına  uzmanlaşmasını engelleyip onları vasıfsızlaştırırken evdeki patriyarkal işbölümünü de derinleştiriyor.  “Ev yükümlülükleri ile iş yükümlülüklerinin birleştirilmesi” sloganı ile bu durumun ideolojisi de yapılıyor.  Temel amaç kadınlara tam zamanlı güvenceli iş filan değil…Çünkü bu talebin ardından kreş çocuk bakım hizmetleri vs gelecek… Eşit ücret mücadelesi de bir kenara itildi…  İşyerini temelden sarsan yapısal feminist taleplere artık yüz verilmiyor. Eviçleri ekonominin gereğine göre yeniden örgütlenirken, evişlerinin görünülmezliği artıyor, kadınlar üzerindeki patriyarkal baskı katmerleşiyor.

Güney’de yoksul ülke kadınlarına reva görülen ise güvencesiz çalışma, hizmetçilik, seks işçiliği, serbest bölgelerdeki ter atölyeleri.. Serbest bölgeler tümüyle kadın emeği üzerine şekillenmiş yerler. Kadın emeğinin en ucuz ve en edilgen olduğu Güney Asya ülkeleri ve Latin Amerika ülkelerinde çok yaygın…Kadın emeğinin ucuzluğu ve edilgenliği ise doğrudan doğruya o bölgedeki patriyarkanın gücüyle ilişkili. Genç kadınların din ve baba, koca baskısıyla edilgenleştirildiği yerlerde emek hem daha ucuz hem de örgütlenmeye daha az yatkın… Bu tür işyerlerinde kadınlar ustabaşılardan dayak  yiyiyorlar…Bunun yanında taciz ve tecavüz de onları baskı altında tutma biçimleri olarak işlev görüyor…

Neo liberalizmin sosyal devlete karşı biliyorsunuz. Sosyal devletin çocuk ve yaşlı hasta bakımı  hizmetlerinden en fazla yararlanan kesim tabii ki kadınlar. Hizmet ve bakım işleri özelleştirilince, bu işlerin çoğu kadınların sırtına yükleniyor. Neoliberalizmin erkek emeği üzerinden değil  kadının görünmeyen ve görünen emeği üzerinden kendine hayat imkanı buluyor.

Erkekler bu süreçte daha düzenli ve daha fazla gelir getiren işlerde çalışırken kadınlar erkeklere yemek pişirip, onların üzerlerini, yıkayıp paklayarak sahip oldukları işlerde kariyer yapmalarını da kolaylaştırıyorlar. Kadınlar evkadınılaştırılırken, dışarıdaki emekleri değersizleşiyor, yukarıda saydığımız güvencesiz işler onlara ait işler oluyor, erkeklerin emek piyasalarındaki değerini daha da artırıyor.

Ama Neo-liberal politikalar, Kuzey’in zengin ülkelerindeki kadınların geleceği ile Güneyin ve Doğu’nun yoksul ülkelerindeki kadınların kaderi birbirlerine bağlıyor. Bu da kadınlar arası dayanışmanın ve birlike mücadelenin şartlarını hazırlıyor. Aynı Novamed eyleminde olduğu gibi.

Kadınlar direndi, feminist kadınlar onlarla dayanıştı, dayanışma mail aracılığıyla dünyanın diğer ucundaki kadınları da harekete geçirdi. Ve serbest bölgeye Türkiye’de bir sendika girdi. Antalya’da Serbest Bölgede Alman Fresenius Medical Care çokuluslu şirketine ait Novamed isimli işyerinde 448 gün devam eden kadın grevi, başarıyla sonuçlandı.  Kadınlar 2 Ocak 2008 tarihinde işbaşı yaptılar. Aynı gün kendisiyle yapılan bir söyleşide Novamed sendika temsilcisi  Aysel Göncü şöyle söylüyordu;

“Kadınlar olarak şu anda en önemli hak kazanımımız özgürlük! Evde olsun, işyerinde olsun dışarıda olsun, bir özgürlük kazandık gerçekten. Erkeklere karşı ezilmediğimizi göstermiş olduk.”

Özgürlüğü kazanmak,  tek tek kadın olarak değil kadınlar olarak kazanmak… Bireyin, bireysel kurtuluşun, kimlik politikalarının öne çıkarıldığı, dayanışma ilişkilerinin çözüldüğü neo-liberalizmin ideolojik olarak hakim olduğu bir dönemde, “biz” demek “biz kadınlar” demek çok önemli. Biliyoruz ki, “biz kadınlarla” “biz feministler” arasındaki yol çok kısa ve çok dolaysız bir yol var.

Sosyalist Feminizm Kurtuluş Perspektifimizin Neresinde Duruyor?

Gülnur Acar Savran

Politik perspektifimizin, hayallerimizin, içinde yaşadığımız toplumsal ilişkilerin düzeltilmesine/düzenlenmesine hapsolduğu; zihinsel ve duygusal enerjimizin, kadınları maruz kaldıkları baskı, sömürü, şiddet karşısında biraz daha güçlendirmekle sınırlı olduğu bir dönem yaşıyoruz. Bunun ötesine uzanmaya, cinsiyet farklılığının toplumsal uzantıları olmadığı bir dünyayı ve daha da önemlisi böyle bir dünyaya bizi götürecek yolu tasavvur etmeye takatimiz yok gibi… Kadınların ailelerinden, kocalarından, babalarından görece bağımsızlaşabilmeleri, özgürleşmeleri, erkek şiddeti karşısında güçlenmeleri kuşkusuz feminist bir gelecek perspektifini ören ilmekler. Ama ne var ki, ufkunda kadınların kurtuluşuna yer olmayan bir özgürleşme ya da bağımsızlaşma politikasıyla kazanılan haklar, özgürlükler hep geriye alınabilir oluyor; kadınların bir bölümünü özgürleştirirken bir bölümünü şiddete, yoksulluğa daha açık hâle getirebiliyor.

Devamını Oku…

‘Doğum Teşvik Paketi’ne Esastan İtiraz…

esnek-alma-dk-cretFiliz Karakuş

Hükümetin, Kasım ayında TBMM gündemine getireceği ‘doğum paketi’ üzerine tartışmalar yürüyor. Hükümet temsilcileri bu paketin aileyi, devleti, sermayeyi gözeterek hazırlandığını defalarca vurguladılar. Paketin ‘kadınlara iyilik’ diye yapıldığını söylemeleri ise gerçeği yansıtmıyor.

Devamını Oku…

Mr.Muscle’in “İstikbali” Pek Parlak Değil!

page_39istikbal39in-son-reklam-filmi-39istikbal-yerlerdedir39-dedirtiyor39_291896206Mutfak Cadıları – Aralık 2012

Reklamların cinsiyetçiliğini artık dünya alem biliyor. Her akşam ‘janjanlı’ görseller eşliğinde uçuşan ‘janjanlı’ metinlerin içine köhnemiş erkek egemen sisteminin sesinin sinişine her reklamda şahit oluyoruz. Reklamlardaki üst sesin neden hep erkek olduğu sorusu bile yeterli bunu anlamak için. Devamını Oku…

Neoliberalizm, Enformelleşme ve Kadın Emeği

Nuray Ergüneş     

Özellikle son otuz yılda Dünya genelinde yaşanan eğilimlerden biri de kadın istihdamındaki artış oldu. Bu eğilim literatürde “emeğin feminizasyonu” olarak isimlendirildi. Oysaki bu saptamada genel kabullerin ötesinde bir durum vardı, oda kadın istihdamındaki artışın esasında formel alan olarak isimlendirilen güvenceli, tam zamanlı işlerde değil güvencesiz, esnek, geçici işlerde yaşanmış olmasıydı. Bu ise bizlere emek piyasasının ırk, etnisite ve cinsiyet temelli uğradığı belirlenim ve bölünmeyi de bir kez daha işaret ediyordu.

Devamını Oku…

Ücretli İş ve Ücretsiz Bakım Hizmeti Ekseninde Kadın Emeği: 1980’lerden 2000’lere

Melda Yaman Öztürk

Türkiye’de sermaye birikimi sürecinde son on yıldır yaşanan dönüşüm, sermayenin ihtiyaçları uyarınca, emek süreçlerini de dönüştürmektedir. Türkiye’de sermaye, 1980’lerden itibaren üretim süreçlerini ‘esnekleştirmeye’, enformel istihdama yönelmeye başladı ve bu eğilim 2000’li yıllarda daha da hızlandı. 2003 yılında yürürlüğe konan Yeni İş Yasası esnek üretim süreçlerine yasal dayanak sağlamış oldu. Ardından, sosyal güvenlik sistemi yeniden yapılandırılarak çalışanların kazanımları törpülendi, emek maliyetleri düşürüldü. Ücretli çalışanların yarısının kayıt dışı istihdam edildiği koşullarda, sosyal güvenlik ve sağlığın metalaştırılmasıyla, sosyal güvenlik ve sağlık hizmetlerine erişmek daha da zor hale geldi.

Devamını Oku…

Çağrıya Bağlı Çalışma

esnekli-cagriya-bagliEylem Ateş

2003 yılında kabul edilen 4857 sayılı yeni iş yasası ile yapı­lan değişiklikler, yaşamla­rımıza yeni kavramlar ve tanımlamalar getirdi. Özellikle çalışma biçimlerinde yapılan değişikliklerin ilk örnekleri, sa­nayileşmesini daha önce tamamlamış ülkelerden alınarak iş yaşamlarımıza katıldı. Kapitalizmin üretim sürecinde getirdiği esnekleşmenin somut örnekle­rinden biri olan “çağrıya bağlı çalışma” biçimini ve kadınlık durumlarımıza et­kilerini görebileceğimiz zamanlar ya­kın. Bu durumdan hareketle, ilk önce söz konusu çalışma biçimine ilişkin bir ön bilgilendirme yapacağım, sonra da olasılıklar üzerinden konuya bakmaya çalışacağım.

Çağrıya bağlı çalışma kısmi süreli ça­lışma olarak değerlendiriliyor. Yasadaki hali şu şekilde:

Devamını Oku…

Sosyo-Ekonomik Politikaların Dönüşüm Sürecinde Kadın Emeği•

Melda Yaman Öztürk

Kadınlar, son dönemde gerçekleşen neo-liberal yeniden yapılanmadan en fazla etkilenen kesimlerden birini oluşturmaktadır. Çalışma biçimlerinin esnekleştirilmesi, sosyal güvenlik sisteminin yeniden yapılandırılması, tarımsal yapılarda dönüşüm, kanun hükmünde kararnameler, sosyal politikalar… kadınların ev içindeki ve emek piyasasındaki konumunu olumsuz etkilemektedir.

Kadınların günümüz Türkiyesi’ndeki konumunu anlayabilmek için, iktisadi, siyasal ve toplumsal yeniden yapılanmayı bir bütün olarak gözden geçirmemiz gerekir. Bir yandan “güçlü aileyi” hedefleyen projeler, bir yandan evde bakım hizmetlerine parasal destek, bir yandan ihracatı artırmaya yönelik sanayi stratejileri, bir yandan emek piyasasında düzenlemeler, toplumu dört bir yandan kuşatmış bulunuyor. Bu kuşatılmışlık içerisinde kadınların hane içindeki ve emek piyasasındaki emek süreci de yeniden yapılanıyor. Devamını Oku…

Esneklik Kadın İstihdamı İçin Bir Alternatif Olabilir mi?

Özlem Kaya – Ece Kocabıçak

Sermaye birikiminin 1970’li yıllarda içine girdiği krizi aşmanın yollarından biri, tüm dünyada esnek çalışmanın yaygınlaştırılması oldu ve bu tür çalışma, kısa süreli ve geçici işlerin, süreli iş sözleşmelerinin, taşeronlaşmanın gelişmesiyle sağlandı.

Türkiye’de ise esnekliğin yaygınlaşabilmesi için, 12 Eylül ile işçi sınıfının örgütlülüğüne büyük bir darbe indirilmesi gerekti. Böylelikle Türkiye’de esneklik, 1980’lerin sonunda hızlanan bir süreç olarak yaşanmaya başladı. Devamını Oku…

Kalkınmada Kadın Emeği

kalknmada-kadn-emeiEmel Dalfidan

“Kalkınma bir ülkede toplumsal refa­hın artması, insanların sınıf, cinsiyet, ırk, etnik köken, din vb. farkı gözetilmeksizin insan onuruna yakışan, bir yaşam düzeyi sürdürebilmesi için yürütülen çalışmalar olarak tanımlanabilir.”

Kapsamlı bir araştırmanın ve pek çok örneğin yer aldığı Kalkınmada Kadın Emeği adlı kitap, kalkınmanın ne olduğu­nun açıklandığı giriş bölümünde yer alan yukarıdaki satırlarla başlıyor. Kalkınma düşüncesinin gelişimi, kalkınma teorile­ri, kalkınma stratejileri ve kalkınma ide­olojileri dünyada ve ülkemizde bunlara ilişkin uygulamalar tarihsel gelişimi için­de detaylı bir şekilde incelenerek okuyucuların bilgisine sunulmuş.Devamını Oku…

ABD ve Türkiye’de Krizin Patriyarkal Halleri ve Feminist Politika

mc3Ocak 2007 ile Temmuz 2011 arasında ABD’de istihdamın durumunu inceleyen işgücü istatistik bürosu, 2010 yılından itibaren bir toparlanma olduğuna işaret ediyor. Kadınlar için Politika Araştırma Enstitüsü (Institute of Women’s Policy Research) mevcut toparlanmanın cinsiyetini incelemiş ve bizim için de ilginç olabilecek bazı sonuçlar çıkartmış. Bu yazıda ABD işgücü piyasasında cinsiyet temelindeki ayrımcılığın 2008 krizi ile birlikte nasıl şekillendiğini inceleyecek ve Türkiye’de kadın istihdamına yönelik taleplerimizi yeniden gözden geçireceğiz.

Devamını Oku…

Çalışmak Yormaz, Öldürür!

mc2Karoşi (karoshi) Japoncada aşırı çalışmaya bağlı ani ölüm demek. Genelde çalışmaktan doğan aşırı strese bağlı beyin kanaması ya da kalp krizi sonucu görülüyor. Savaştan yıkımla çıkan Japonya kalkınmasının en önemli faktörü olan uzun mesai saatleri, kavramın ortaya çıkışında etkili. İlk karoşi vakası 1969’da Japonya’nın o dönemki en büyük gazetelerinden birinin dağıtım servisinde çalışan bir erkek işçide görülüyor. Aşırı mesai sonrası aniden beyin kanaması geçiren 29 yaşındaki işçi ölüyor ve kavram yıllar sonra vakalar arttığında terminolojide yerini alıyor. Karoşiyi 1983’de terminolojiye kazandıran Japonya’da meslek hastalıkları üzerine çalışan 3 hekimin aynı adla yazdığı bir kitap. Japonya’nın karoşiyi kabul etmesi ise 90’ların ortalarını buluyor. Karoşi sonrası şirketlerin ve devletin ailelere yüksek tazminatlar ödemek zorunda kalması, hükümeti de konuyu görmezden gelmek konusunda teşvik etmiş.

Devamını Oku…

İşyeri Mutfağındaki İş Gerilimi de, Ya Evdeki Ne?

Mutfak Cadıları Temmuz 2011

Mutfak ve servis çalışanlarında iş gerilimi ve nedenlerini irdeleyen bir araştırma yayımlanmış. ***

İş geriliminin önemli sağlık sorunlarına yol açan bir etmen olarak kabulünden yola çıkan çalışmada 77 mutfak çalışanı değerlendirilmiş ve 20’sinde iş gerilimi yüksek bulunmuş.

Devamını Oku…

Ev İşçileri ve Özel İstihdam Büroları

Mutfak Cadıları Temmuz 2011

Neo-liberal ekonomi politikalarının etkisiyle hizmet sektörü çalışanlarının sayısı son yıllarda hızla artmıştır. Bu durum, sosyal politikaların formel sektör çalışanları için dahi kısıldığı koşullarda işgücü piyasasına giren orta ve üst sınıf kadın sayısındaki artış ile birleşince gündelikçi, hastabakıcı, bebek bakıcısı gibi neredeyse tamamını kadınların oluşturduğu ev işçilerinin hizmet sektöründeki payı da giderek artmaktadır.

Devamını Oku…

Nasıl Çalışıyoruz?

Mutfak Cadıları Haziran 2011

Birkaç gün önce 2011 yılı Şubat dönemine ait Türkiye genelinde işgücüne katılma oranı açıklandı. Bu oran bir önceki yılın aynı dönemine göre % 48,5 olarak gerçekleşmiş. Bu verileri cinsiyetlendirirsek aynı dönemler için erkeklerde işgücüne katılma oranı % 70,6, kadınlarda ise % 27,2’dir. Yani 100 çalışabilir nitelikte insandan sadece 48’i çalışmak arzusunda ya da çalışıyor. 52 kişi çalışmaktan vazgeçmiş ve 100 çalışmakta ya da çalışma arzusunda olan insandan ise sadece 27’si kadın, geri kalanı erkek.

Devamını Oku…

Güçlenen Aile; Zayıflayan Kadın

Mutfak Cadıları Haziran 2011

Seçimler yaklaşırken iktidar ve ana muhalefet partisi seçim beyannamelerini ve sıra sıra projelerini açıkladılar: iktidar partisinin projelerinin ana eksenini kent yatırımları ile yoksulluğu sürdürülebilir kılma oluştururken, muhalefet daha çok yoksulluk ve işsizlik konusunu odağında tuttu.

Devamını Oku…

Kooperatifler Esnek, Güvencesiz, Düşük Ücretli Kadın Emeği Cennetleri mi?

pazarda_tarim_kredi_kooperatifi_satis_magazasini_yeniledi_h3168Ekonomik krizle birlikte, “kriz dönemlerinde kooperatiflerin özel bir öneme sahip olduğu” tezi öne çıkarılmaya başlandı. Bir şehir efsanesi tadında olan bu tez, sanki kooperatifler yoksullardan, kadınlardan yana, küçük üreticinin krizle baş etmesini sağlamak üzere düşünülmüş şahane bir formülmüş gibi dile getiriliyor. Oysa bu doğru değil! Evet kooperatifler küçük üreticilere, büyük sermaye karşısında ayakta kalabilmek için bir fırsat sunuyor; ancak kooperatifleri neoliberal politikalara eklemlenmek üzere dile getirilen yukarıdaki sözde sihirli formülün temellendiği nokta emek sömürüsü.

Devamını Oku…

Hem Evden Hem de İşten Kurtulmak İstiyoruz!

Mutfak Cadıları – Kasım 2010

Ücretli çalışmak şart: Niye? Kendi ayaklarımız üzerinde durabilmek, ekonomik özgürlüğümüzü kazanmak, işe yaradığımızı ve bir şeyler üretebildiğimizi görebilmek, kendimize güvenebilmek, istediğimiz hayatlara ulaşabilmek için… Her birimizin farklı “için” leriyle çeşitlenir ve uzar gider bu cümle… Peki, ister kendi isteğimizle isterse mecbur kaldığımızdan olsun çalışmanın, hayatımıza kattıklarının yanı sıra götürdüklerinin bir listesini yapsak, cümle ne kadar uzar, uzayabilir?

Devamını Oku…

Kadınlar İçin Esneklik Diyarı: Hollanda

supermarket-checkout-408_334Türkiye’de kadın istihdamının oldukça düşük düzeyde olduğu bilinen bir gerçek. Son yıllarda bu sorunu dert edinmiş görünen hükümet ve sermaye çevreleri çözüm olarak “güvenceli esneklik” kavramını öne sürüyor. Bu minvalde sıkça gündeme gelen Hollanda örneği üzerinden, esnek çalışma koşullarının kadınların ücretli ve ücretsiz emeğine etkisini, Avrupa Birliği İstatistik Kurumu (Eurostat) ve Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) verilerine dayanarak incelemeye çalışacağız.

Devamını Oku…

Herkes Kadın İstihdamı İstiyor, Kimin İçin?

esneklik-1Türkiye’de kadın istihdamının düşüklüğü, istihdam koşulları, erkeklerle kadınların ücret farkları gibi konular, son yıllarda giderek daha çok kesimin gündemini meşgul etmeye başladı. Bu gelişmede farklı etkenlerin kesişrnesi rol oynuyor ve bu kesimler, kadın istihdamı ile farklı bağlamlarda ilgilenmekteler. Birbirinden farklı kesimler olarak nitelediklerimiz sermaye kesimi, devlet kurumları, hükümetler, sivil toplum kuruluşları, yerel yönetimler ve feministler. Devamını Oku…

Ev İşleri Hiç Bitmez

Mutfak Cadıları – Eylül 2010

Ev kadınlığı, dünyanın en zor işlerinden biri… Dışarıda çalıştığınızda tek iş yaparsınız ama evde yemek, bulaşık, temizlik, çamaşır, çocuk ve yaşlı bakımı pek çok işi birden yapmak zorundadır ev kadınları…Bunların hepsi dışarıda yapıldığında para getirir ama evde yaptığınızda, sizin doğal olarak göreviniz gibi algılanır…Üstelik, bu işler görünmez işlerdir… Yapılmadığında fabrikadaki işler de yürümez onun ötesinde yaşam durur ama ev işleri, iş diye istatistiklere girmez, ülkenin gayri safi milli hasılası içinde yeri yoktur…

Devamını Oku…

Kadın İşsizliği Artıyor

Mutfak Cadıları – Eylül 2010

Toplumsal hayatın bütün alanlarında olduğu gibi işgücüne katılım/işsizlikte de kadınlar açısından temel belirleyen patriyarkal ilişki biçimleri oluyor. Kadınlar evdeki sorumlulukları nedeniyle istihdama katılamıyorlar.

Devamını Oku…

Soyut Eşitlik Değil, Somut Eşitlik İstiyoruz!

21909-zelal225 Mayıs 2010 tarihinde başbakan imzasıyla Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren “Kadın İstihdamının Artırılması ve Fırsat Eşitliğinin Sağlanması” başlıklı, 2010/14 sayılı Başbakanlık Genelgesini Türkiye’de işgücü piyasasında yaşanan dönüşümden bağımsız olarak ele almanın mümkün ve anlamlı olmadığını düşünüyoruz. Bu nedenle genelgeyi, genelgenin sürekli referans gösterdiği 4857 sayılı iş kanunu ile birlikte değerlendirmeye çalıştık.

Devamını Oku…

Kapitalizm, Ataerkillik ve Kadın Emeği: Türkiye Örneği

kapitalizm-ataerkillik-ve-kadn-emeiİrem Yılmaz

Fedakar, güvenilir, sabırlı, itaatkar, uysal, ucuz (hatta yok pahasına)… Bu kavramlar, pek çok yönüyle –zamansal, mekansal vb.– kadınların yeryüzünde harcadığı emeği şekillendiren, kavrayıp kuşatan nitelemelerin en güçlüleri olarak, resmi ve gayrı resmi tüm kanallarda kadınlar aleyhine işletilmekte. Biz, bu ‘işletim sistemi’nde kadınların durumunu ücretli/ücretsiz emek kıskacıyla tanımlıyoruz. Tespitimizi gündemde tutmak içinse, aile ve iş yaşamında derinliğini yitirmeyen, hükümet ve patronlarca da sımsıkı sahiplenilen cinsiyetçi iş bölümü, fırsat yaratmamıza gerek bırakmıyor. Öngöremediğimiz bir tarihe kadar daimi gündemimiz olacak olan ücretli/ücretsiz kadın emeği konusunda, kadın akademisyenlerin ortak çalışmasıyla SAV’dan çıkan bu kitap, kadınların ücretsiz ev içi emeği kadar kadın istihdamının esnek ve enformel yapısı, kadınları hedef alan mikro krediler, göçmen kadın emeği konularında da, kapitalizm ve ataerkinin (patriyarka) birbirine sağladığı maddi temel üzerinden kapsamlı incelemeler sunuyor. Bu açıdan, esnek çalışma ile ilgili verilen bilgiler biz kadınların nasıl bir istihdam istediğimiz hakkında da soru/n ve taleplerimizi ortaya koyuyor.

Devamını Oku…

Kadınlar İş Ararsa

Mutfak Cadıları – Haziran 2010

Dünya gazetesinin 19 Nisan 2010 tarihindeki sayısında Alaattin Aktaş’ın köşesinde şöyle bir başlık yer almaktaydı: “Her dört kadından biri değil de ikisi çalışmak istese işsizlik %33’ü bulacaktı”.Devamını Oku…

Nasıl Bir İstihdam İstiyoruz?

Mutfak Cadıları-Mayıs 2010

Türkiye gibi geç kapitalistleşen ülkelerde, kapitalist üretim tarzının yerleşip derinleşmesi için uygulanan stratejilerin başında, öncelikle tarımdaki verimliliğin muazzam boyutlarda arttırılması yoluyla sanayiye kaynak aktarılması gelmektedir. Böylelikle, farklı yollardan, sanayileşme için gereken sermaye birikimi sağlanır.Devamını Oku…

Çoksun Ama Yoksun!

mutfak cadıları-Mart 2010

Kadınların en fazla istihdam edildiği tarıma dair  elle tutulur araştırma ve istatisklerin bulunmaması bir yana; feminist bir söylem de geliştirilebilmiş değil henüz!

Devamını Oku…

Uzman Annelik

Mutfak Cadıları ( 3.sayı, Mayıs 2010)

Fortis Bank Türkiye, Milli Eğitim Bakanlığı ve Ana Çocuk Eğitim Vakfı’yla birlikte ortak bir proje başlattı. Projenin adı “Ben de Ben de”, hedef kitle ise anneler ve okul öncesi eğitimde görev alan öğretmenler.Devamını Oku…

Feminist Politika S.6 Dosya: Erkeklerden Alacaklıyız

fp_sayi_06DOSYA: Erkeklerden alacaklıyız!

Feminist Politika 6. sayı

‘Erkeklerden alacaklıyız!’ kampanyası, başlangıcı ve sonu olan bir tarihsel dilime işaret etmiyor. ‘Feminist açıdan sosyal politikaya nasıl yaklaşırız, feminist sosyal hak talepleri nasıl geliştirilebilir’ tartışmasını derinleştirerek güncel ve uzun vadeli feminist politikamıza ışık tutacak  Sosyalist Feminist Kolektif’in sözlerini biriktirdiği, bir anlamda SFK’nın bütün faaliyet dönemini kapsayan bir döneme işaret ediyor. SFK’nın diğer kampanyaları da güncel feminist politikanın derinleştirilmeye çalışıldığı kampanyalar oldu.

Devamını Oku…

Biz Kadınlar Nasıl Bir İstihdam İstiyoruz?

Türkiye gibi geç kapitalistleşen ülkelerde, kapitalist üretim tarzının yerleşip derinleşmesi için uygulanan stratejilerin başında, öncelikle tarımdaki verimliliğin muazzam boyutlarda arttırılması yoluyla sanayiye kaynak aktarılması gelir. Böylelikle, farklı yollardan, sanayileşme için gereken sermaye birikimi sağlanır. Bir yandan, köylüye düşük ödeme yapılarak satın alınan ürünlerden sağlanan yüksek oranda kâr sanayiye transfer edilir. Öte yandan da tarımda teknoloji kullanımı nedeniyle (ki bu teknolojiler erkeklerin hizmetine verilir) köydeişsiz kalan kesimin kentlere göç ederek yedek işçi ordusunu genişletmesi, sermaye birikimini ivmelendirir.

Devamını Oku…

Çağrı Merkezleri: Kadın Çalışanlar İçin Yeni Bir Olanak mı?

Çağrı Merkezleri: “Yeni teknolojinin fabrikalar”ı…

Çağrı merkezleri, son yıllarda bankacılıktan sigortacılığa, otomotivden teknik desteğe kadar bir çok alanda karşımıza çıkıyor. Hızlı ve zahmetsiz bir hizmet sunduğu iddiasıyla, giderek bağımsız bir sektör haline gelen çağrı merkezlerine, sermaye de büyük bir aç gözlülükle ilgisini yöneltiyor. Devamını Oku…

Yüzyıllardır Söylüyoruz: Kadınlarla Kadınlar İçin

Mutfak Cadıları (sayı 2, nisan 2010)

1913 ile 1921 arasında yayınlanan Kadınlar Dünyası dergisinden alınmıştır.

“… Biz Osmanlı hanımları kendimize mahsus inceliğimiz, kendimize mahsus âdat ve âdabımız vardır. Onlar, erkek muharrirler, bir kadının anlayabileceği ruhla anlayamazlar,Devamını Oku…

Kadın Gİirişimciliği

Mutfak Cadıları (sayı 2, nisan 2010)

Kadınların kurtuluşunun yolu asla ‘girişimcilikten’ geçmiyor.

Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı bu yıl üçüncüsünü verdiği Mikro Kredi Ödülleri kapsamında Jüri Özel Ödülü’nü Bismil’den getirdiği çay, kozmetik ürünler ve yerel kıyafetleri kapı kapı dolaşarak satan 70 yaşında ve Türkçe bilmeyen Asiye Aydoğan’a veriyor.Devamını Oku…

Mucizeler Yaratan Ev Kadınları

Mutfak Cadıları (sayı 2, nisan 2010)

Ekonomik krizlerin en çok da kadınlar için yoksullaşma ve işsizlik anlamına geldiği hep söylenegeldi. Ama krizlerin kadınlar için bir başka anlamı daha var: Ev işlerinde adeta bir sihirbaz gibi “mucizeler” yaratarak aile giderlerini en aza indirmek.Devamını Oku…

“Sera Tekstil’de Günlük Kadın İşçi”!

Kadınların evin dışında çalıştıklarında, düşük ücretli, güvencesiz ve esnek çalışma koşullarına maruz bırakıldığını biliyoruz. Evin dışında çalışma imkanı bulamayan kadınların bir kısmı ise, ev eksenli olarak adlandığımız biçimde, kendi adlarına ya da parça başı ücret almak suretiyle üretime katılıyorlar. Bu durumda da sağlık ve iş güvencesinden yoksun, aşırı sömürüye dayalı koşullara mahkum bırakılıyorlar. Devamını Oku…

Sermayenin moderni ile muhafazakârı arasında fark yok

mutfak cadıları (1.sayı, mart 2010)

Neoliberalizm son yıllarda kendini büyük oranda kadın emeği üzerinden kuruyor. Bir yandan ayrımcı (kadın-erkek, Kürt-Türk vb.) yüzünü gizlemeye çalışırken diğer yandan sermayenin kârlılık oranlarının yükselişini garantiye almaya çalışıyor.

Devamını Oku…

Türkiye’de Yaşanan Sektörel Değişim ve Kadın İstihdamına Yansımaları

Mutfak Cadıları (Sayı 1, Mart 2010)

Her geçen yıl, Türkiye’deki sermaye birikimi sürecinin toplumsal yapı içerisine gittikçe daha derinlemesine nüfus ettiğini ve farklı coğrafyalara yayılmak suretiyle gittikçe genişlediğini görüyoruz. Türkiye, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da toplam sanayi malları ihracatının yüzde 35’ini tek başına gerçekleştirmekte. Türkiye’nin en yakın takipçisi yüzde 19 ile İsrail, ki bu durum Türkiye’nin açık ara bölge lideri olduğunu gösteriyor. Yine Türkiye’nin ihracatının yüzde 80’i gıda ve petrol ürünleri dışındaki sanayi mallarından oluşmakta. Bunun anlamı, Türkiye’nin emek yoğun, dayanıksız tüketim malları pazarında değil, artık bir üst aşamaya tekabül eden sermaye malları dediğimiz, teknoloji yoğun malların pazarında bölge birinciliğini kimseye kaptırmıyor olması.

Devamını Oku…

En Az 3 Çocuk

Mutfak Cadıları (1.sayı,  Mart 2010)

Başbakan demişti en az üç çocuk diye, cevabını ilk kez 8 Mart’ta vermiştik: “Bana bak başbakan, tepemizi attırma, kendin yat kuluçkaya, bir Türkçük, iki Türkçük, üç Türkçük, doğurmaya…” Muhatabı bizdik, cevap veren de biz olmuştuk. Kadınların sadece çocuk doğuran anneler olarak görülmesine karşı çıkıyorduk.

Devamını Oku…