…Türkiye sosyalist hareketi yaşadığı her politik ayrışmada tezlerini Marksist-Leninist külliyattan alıntılarla doğrulamaya çalışır. Neredeyse her eğilim aynı cümleleri ayrı yorumlamakta ustalaşmıştır. Ancak hepsinin okuduğundan aynı anlamı çıkardığı yegâne yazılar Clara Zetkin’in kadın sorunu üzerine fikirleri olagelmiştir. Sosyalist sol Kollontay’ın kadınlar için söylediklerinden pek haz etmez, fazlasıyla feminist bulur, Lenin’in konu üzerine sınırlı sayıdaki sözü ve yazısı ise tartışmalarda referans verilecek kadar detaylı değildir. Bu nedenle özellikle de feministlerle yürütülen tartışmalarda her daim başvuru kaynağı Zetkin’in yazılarıdır. Kuşkusuz bu yazılarda öne sürülen tezler için feministtir demek mümkün değil. Ancak yazıldıkları dönemdeki toplumsal mücadelenin gerilimleri, sınıfsal çelişkilerin boyutu göz önünde bulundurulduğunda sosyalist solun yorumladığı gibi anti-feminist bir vurguya da sahip değildir. Tam tersine sınıf mücadelesinin yükseldiği bir dönemde işçi sınıfından kadınların gündemlerinin ve taleplerinin nasıl oluştuğu üzerine Zetkin’in yaptığı analizler, kadın hareketine her dönem için önemli katkılar sunar. Clara Zetkin’in görüşleri Türkiye’de hakkında yazılan biyografler dışında sadece kadın sorunu başlıklı derlemelerde Marks, Engels, Lenin ve Stalin’den sonra kendine yer bulabildi. Bu derlemelerdeki alıntıların da kadınların ezilmişliği ve sosyalizm mücadelesine katılımları üzerine yazdığı yazılarının çok sınırlı bir kesimi oluşturduğunu söylemek gerekiyor.