Nuray Ergüneş
Özellikle son otuz yılda Dünya genelinde yaşanan eğilimlerden biri de kadın istihdamındaki artış oldu. Bu eğilim literatürde “emeğin feminizasyonu” olarak isimlendirildi. Oysaki bu saptamada genel kabullerin ötesinde bir durum vardı, oda kadın istihdamındaki artışın esasında formel alan olarak isimlendirilen güvenceli, tam zamanlı işlerde değil güvencesiz, esnek, geçici işlerde yaşanmış olmasıydı. Bu ise bizlere emek piyasasının ırk, etnisite ve cinsiyet temelli uğradığı belirlenim ve bölünmeyi de bir kez daha işaret ediyordu.