Ne Merkezin Ne Sağın Ne Solun Adayıyız, Diptekilerin Bağımsız Adayıyız.

Modern köleliğin kalkması için, tüm şiddet görenler, hor görülenler, itilen kakılan insan yerine bile konulmayan tüm ezilenler için, yoksul ötesi insanlarımız için bağımsız milletvekili adaylarıyız.

Ayşe Tükrükçü İstanbul 2. Bölge Bağımsız Milletvekili adayı

9 yaşında tecavüze uğradım, eşim tarafından zorla geneleve satıldım. Köle ticareti gibi 7 geneleve pazarlandım. Başkalarının hayatı çalınmasın diye mücadele ediyorum. Tüm hayatsız kadınlara hayat hakkı istiyoruz. Kimse vesikalı gömülmek istemez. Ben genelevde günde 50 müşteri ile birlikte olmaya zorlandım. Hasta hasta zorla çalıştırıldım. Artık anne olmama da imkan kalmadı. Devletten özür bekliyoruz.

Utanması gereken bizi satanlar, bizim satışımızdan para kazananlar, vergi kazananlar, bizi satıp vergi rekortmeni olanlara madalya verenlerdir!

Saliha Ermez İstanbul 1. Bölge Bağımsız Milletvekili adayı

Evlilik vaadiyle tuzak ve baskıyla zorla geneleve satıldım, genelevde 11 yıl köle olarak
çalıştırıldım. Çocuklarım için ölümü göze alıp genelevden kaçtım. Vesikam yüzünden ben
ve çocuklarım hala acı çekiyoruz. Hiçbir çocuk annesinin genel evde çalışmasını istemez. Bütün çocuklar büyüyünce doktor öğretmen mühendis olmak isterdi. Beyaz gelinlik giyip sevdiğiyle evlenmek isterdi. Kimse köle pazarlarına düşürülmesin istiyoruz.
Köle pazarları kaldırılsın istiyoruz.

Türkiye Cumhuriyeti seçim tarihinde bir ilk olarak; hayatları çalınarak genelevlerde zorla çalıştırılmış kölelik hayatı yaşatılan 2 eski genel kadın olarak, tüm zorlu engelleri aşarak, kölelik gibi bir hayattan yasa koyuculuk gibi bir görevi olan TBMM’ye girmek için,
artık Yüksek Seçim Kurulu kararıyla resmen milletvekili adayiyiz.

Ne merkezin; Ne sağın; Ne solun adayıyız; Diptekilerin adayıyız.

Modern köleliğin kalkması için mücadele ediyoruz.

Kamuoyunda yurtiçinde ve yurt dışında adaylıklarımızla ilgili genelde olumlu olmak üzere çok şeyler söylendi. Kimi insanlar da bize “kötü kadın” dedi, “genel kadın” dedi, “hayat kadını” dedi. Bize yargısız infaz yaptılar, kimi bizi meclise yakıştıramayacak kadar kötü gördü. Kimi de bunlar meclisteki birçok vekilden daha onurlu dedi. Neticede 23 temmuz günü halkın tercihi belli olacak.

Fakat ne olursa olsun bizim gibi birilerinin hayatları çalınarak genelevlerde zorla çalıştırılmış kölelik hayatı yaşatılan onurlu, 2 eski genel kadın olarak, tüm zorlu engelleri aşarak, kölelik gibi bir hayattan yasa koyuculuk gibi bir görevi olan TBMM’ye girmek için mücadele etmemizin diptekilere, ezilenlere, hor görülenlere, hayata çalınanlara, yeni hayat hakkı için, özgürlük için, onur için, adalet için, diptekilerle hayatimizi çalan üsttekileri yüzleştirmek için, genelev gibi köle hanelere giden tüm yolların tıkanması, köleliğin kaldirilmasi genelevlerin kapatılması, genelevdeki ve dışarıdaki tüm cinsel kurbanlardan özür dilenmesi, özgürlük verilmesi, yeni hayat hakkı verilmesi, tazminat ödenmesi, vesikaların iptali, “kötü” sicillerin tamamen imha edilmesi, insan gibi yaşam sunulması için, çaba sarf etmemizin anlamının çok büyük olduğunun farkındayız.
(Biz eski çağlarda ateşi püsküren yanardağlara, iyice kabaran nehirlere, başa çıkılamayan büyük vahşi hayvanların önüne canlı canlı sunulan kurbanların 2000’li yıllardaki modernize edilmiş versiyonuyuz)..Bizi hor görenler birgün gerekli dersi alacaktır.

Başkalarından özgürlük verilmesini beklemek köleliğe razı olmak demektir. Direnerek, mücadele ederek kazanacağız..

Artık biz köleler kendimiz özgürlük mücadelesi vereceğiz. Hiç yılmayacağız. Biliyoruz ki arkamızda bizlerin mücadelesinde başarılı olmamız için dua eden onbinlerce hayatı çalınmış,
hayatsız kadın köle arkadaşlarımız var. Mücadelemizi anlayan şefkatli yürekler var…
Bizi kurban ettiler başka çocuklar kurban olmasın diyoruz.
Başka aileler dağılmasın, kimse bizim çektiğimiz acıları çekmesin diyoruz.
Bizim hayatımız çalındı başkalarının hayatları çalınmasın.

Yorumlara kapalıdır.