Sosyal Haklar için Kadın Platformu 2007’nin Aralık ayında “Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanun Tasarısı (SSGSS) ‘ye esastan itirazımız var’ kampanyası başlattı. Bu kampanya önemliydi; Çünkü Türkiye’de ilk kez politikasını kadınların ücretli/ücretsiz emek kıskacından hareket ederek kuran bir kampanya yapılıyordu.
Kadınlar SSGSS’ye itiraz ederken; ücretli ve ücretsiz çalışma arasındaki bağlantıyı kurarak ve ev içi çinsiyetçi işbölümünü yoksaymadan, ama ortadan kaldırmayı hedefleyerek bütünlüklü sosyal hak mücadelesi vermeye çalıştılar. Bu kampanya boyunca sözümüzü çoğalttık. SSGSS’ye karşı muhalefet yürüten karma platormlar dahil, toplumun çeşitli kesimlerine sesimizi duyurmayı başardığımız bir mücadele yürüttük.
Sosyal güvenlik ve sağlığın bir sosyal hak olmaktan çıkarılıp metalaştırılması sürecinde önemli bir eşik olan “Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanun Tasarısı”, etkili bir muhalefetle karşılaşmadan 2006 yılında TBMM’de kabul edilmişti. O dönemin Cumhurbaşkanı Necdet Sezer’in vetosuyla yasa tekrar TBMM gündemine geldi. Yasa hiçbir değişiklik yapılmadan 31 Mayıs 2006’da TBMM’de tekrar kabul edildi ve bu kez 5510 Sayılı Kanun olarak Resmi Gazete’de yayımlandı. Ancak, Anayasa Mahkemesi’ne Sezer ve CHP tarafından açılan dava 15 Aralık 2006’da karara bağlandı. Mahkeme, 5510 Sayılı Kanun’un bir dizi maddesini iptal edip aynı zamanda yürürlüğünü durdurdu.
Sosyal devletin tasfiyesi sürecinin bir parçası olarak gündeme getirilen ve başta emeklilik ve sağlık olmak üzere sosyal haklarda düzenlemeler içeren SSGSS 17 Nisan 2008’de kimi değişiklerle yeniden TBMM’de kabul edildi.
Feministler yasayı geç farketti.
SSGSS’nin kadınların gündemine gelmesi ise 2007 Aralık ayının sonlarına rastlıyor. 5510 sayılı yasanın bazı maddelerinin Anayasa
Mahkemesi’nce iptali sonrası sendikalar, odalar SSGSS’ye karşı daha etkili bir muhalefet yürüttüler. Ancak bu muhalefet sosyal güvenliğe kadınlar tarafından bakmaya yetecek bir perspektife sahip değildi. Hazırlanan metinlerde kadın sözü geçmiyordu. Oysa yasa kadınların ev içi karşılıksız emeğini hiç görmediği gibi; kadınlar için erken emeklilik uygulamasını tamamen kaldırıyor, soyut eşitlikçi bir mantıkla kadınlara yönelik koruyucu hakları sınırlıyordu.
İçlerinde TTB, KESK, DİSK ve TMMOB’nin olduğu SSGSS karşıtı platformun, kadınlarla ilgili kurduğu tek söz ise ‘çocuk bakımı’ bağlamındaydı. Yasanın 2006’daki haliyle 2007’deki hali arasindaki bir farka işaret etmekten ibaretti. O da “‘bebelerin süt parası”ydı. İlk taslakta yeni doğmuş bebekler için verilecek toplam 1170 YTL süt parası yardımı verilmesi yer alırken, son gelinen noktada bu miktar 195 TL’ye düşmüştü.
Feminist kadınların yasayı farkedip, sözlerini kurmak için yola koyulmaları 2007 Kasım ayının ortalarına rastlıyor. Önce konuyla ilgili olarak feministler arasında bir toplantı düzenlendi. Bir mail grubu oluşturulmasına karar verildi. (sosyalguvenlikyasasi@yahoogroups.com)
Sosyal haklar bağlamında kadınları özgürleştirici taleplerin neler olabileceği üzerine bir tartışma örgütlemenin iyi olacağı konuşuldu bu toplantıda. 2007 Aralık ayının son günlerinde örgütlediğimiz bu toplantıda, Meriç Eyüboğlu bu yasanın sağlıkta piyasalaşma yanını bize örneklerle aktardı. Gülnur Acar Savran’ın “Eşitlik/farklılık bağlamında günümüz sosyal politikalarının değerlendirilmesi” ise bize taleplerimizi şekillendirmek için bir zemin sundu.
Bu toplantı sonrası Gülnur, yaptığı sunumu yazılı hale getirdi. Yazı 04.01.2008 tarihinde Bianet’te yayınlandı. Aynı günlerde “SSGSS’ye esastan itirazımız var” metninin taslağı feminist grup içinde tartışılarak son haline getirildi. Ev içindeki karşılıksız emeğimiz son bulana kadar kadınlar için yıpranma payı, ev kadınlarına emeklilik hakkı gibi taleplerimiz şekillenmeye başlamıştı. Zeminimiz ücretli / ücretsiz çalışma kıskacında kadındı. Ev içindeki cinsiyetçi işbölümünü yok saymayan ama sabitlemeyen bir hatta yürümeye çabalıyorduk.
7 Ocak tarihinde yapılan toplantıda, SSGSS’ye karşı kadınların muhalefetinin ve sosyal haklar için taleplerinin, SSGSS’ye karşı muhalefet yürüten “Herkese sağlık ve güvenli gelecek” platformuna, TBMM’ye iletilmesine ve kadın örgütlerine çağrı yapılarak kadın platformunun genişletilmesine karar verildi. KEİG’nin yasayla ilgili kapsamlı bir metin hazırlığında olduğu bilgisi de bu toplantıda verildi.
Platformun kurulma sürecinde boş durmadık. Feministler olarak hazırladığımız bildiriyi dağıtmaya, kendi taleplerimizle SSGSS’ye karşı mücadelede yerimizi almaya başlamıştık. Kendimizi “Sosyal haklar icin kadın platformu” olarak tanıtıyorduk. Kadınlarin ev ici emegini yok sayan SSGSS yasa tasarısının geri cekilmesini istiyorduk. Kadıköy’de, Taksim’de, Ümraniye’de, Samatya’da bildirilerimizi dağıttık. Gazete, dergi ve radyolar kanalıyla sesimizi duyurduk.
Kadınların “SSGSS’ye esastan itiraz” ettiğini, bu tasarının kadınlar icin nasıl bir yıkım olduğunu duyurmaya çalışıyorduk.
Sendikalar, sağlık meslek örgütleri, meslek odaları, devrimci örgütler, siyasi partilerden oluşan Herkese Sağlık Güvenli Gelecek Platformu toplantılarına katılarak platform belgelerinde taleplerimizin yer alması için çabaladık. Platform açıklamalarına, imza metnine “Evde ücretsiz eviçi emek harcayan kadınlar için babaya, kocaya bağlı olmadan sağlık ve emeklilik hakkı, ayrıca dışarda ücretli çalışan kadınlar için de yıpranma payı verilmesi” paragrafının eklenmesi sağlandı. Herkese Sağlık Güvenli Gelecek Platformu’nun Kadiköy ve Ankara mitingine, İstanbul’un çeşitli yerlerdeki eylemlerine dövizlerimiz ve pankartlarımızla katıldık.
Kadınların SSGSS ile ilgili taleplerini duyurmak için gazete, radyo programlarında sözümüzü söyledik.
Ocak ayı sonunda “Sosyal Haklar İçin Kadın Platformu” bileşenleri belli olmuştu. Sosyal Haklar İçin Kadın Platformu’nu oluşturan gruplar; Bireysel Feministler, Amargi, Demokratik Kadın Hareketi, Ev-eksenli çalışan kadınlar, Fitne Fücur , İmece Kadın Kooperatifi, Kadın Emeği ve İstihdamı Girişimi, Sosyalist Feminist Kolektif, Eğitim-sen’li Kadınlar, Ehp’li Kadınlar, Emep’li Kadınlar, Halkevleri’nden Kadınlar, Hava-iş’ten Kadınlar, Ödp’li Kadınlar , Tüm-İgd’li Kadınlar, Yeniden Sosyalist Kurucu Meclis’ten Kadınlardı. Platform, yeni katılımlarla çalışmasına hız kattı. Stickerlar yapıldı. Bildiriler basıldı. Bir yandan bunları yaygınlaştırıyor. Bir yandan da mahalle toplantıları yapıyorduk.
Sloganlarımızı belirlemiştik:
Ev kadını çalışan kadındır. Sağlık ve sosyal güvenlik hakkımızdır
Baba, koca sigortası değil, kendi sigortamızı istiyoruz.
Ev içi emeğimiz, emeklilik hakkımız..
Dışarda ve evde calısıyoruz; yıpranma payı istiyoruz
Hem evde hem dışarda calısıyoruz , erken emeklilik istiyoruz
Cinsiyete dayalı yıpranma payı istiyoruz
Ev-eksenliyiz, bağımlı işçiyiz-sosyal güvenlik istiyoruz.
Kadınlar icin yıpranma payı şart!
Kadınlara düşük primle erken emeklilik!
Kadınlara sosyal güvenlikte pozitif ayrımcılık!
Kadınların ücretli ve ücretsiz emeğini hiçe sayan, getirdiği düzenlemelerle bizi daha da yoksullaştıran SSGSS (Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortasi) yasasını protesto etmek ve taleplerimizi dile getirmek için 2 Mart Pazar günü Perpa AKP önünde eylem yaptık.
KEİG’in hazırladığı “Sosyal Sigortalar ve Genel Saglik Sigortası Yasa Tasarısı Kadinlara Nasil Bir ‘Sosyal Guvenlik’ Vaadediyor?” kitapçığı 8 Mart haftasında dağıtılmaya başlandı.
Emek Platformu’nun 14 Mart’ta 2 saatlik iş bırakma eylemine aktif olarak katıldık.
Sosyal Haklar için Kadın Platformu, 22 Mart Cumartesi’nden başlayarak 3 hafta boyunca Taksim Metro çıkışında oturma eylemi yaptı. Bu eylemlerde sloganlar ve talepler daha somut hale getirilmeye çalışıldı: “Bu yasa tasarısı kadınları daha fazla aileye, erken evliliğe, koca eline bakmaya mahkum ediyor. Bu yasa tasarısı ile emeklilik yaşımız yükseliyor, dul ve yetim maaşımız azalıyor, emeklilik için prim ödeme gün sayısı artıyor, bekar olanlarımızın babaya bağlı sağlık güvencesi sona eriyor. Kısacası bu yasa kadınları yok sayıyor.” Nisan başında Kadıköy’de yapılan büyük mitingde Sosyal Haklar için Kadın Platformu’ndan Meriç Eyüboğlu kürsüden metnimizi okudu.
Sosyal Haklar için Kadın Platformu Ankara’ya giderek TBMM önünde basın açıklaması yaptı. Milletvekilleri ile görüşülerek SSGSS’ye esastan itiraz gerekçelerimiz dile getirildi.
SSGSS 18 Nisan’da TBMM’de kabul edildi. Yürütülen güçlü muhalefet dolayısıyla ilk taslakta 9000 olan emekli olmak için gerekli prim sayısı 7200’e inmiş; kadınlara her çocuk için 2 yıl olmak üzere 2 çocuk için doğum borçlanması “hakkı” yasaya eklenmişti.(F.K.)
Bağlantılı yazı ve bildiriler:
Kadınlar için sosyal haklar: ‘SSGSS’ye esastan itirazımız var’
Sosyal Güven(siz)lik yasa tasarısı geri çekilsin!/19 Nisan 2008
Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası (SSGSS) Yasa Tasarısına esastan itirazımız var!/bildiri
Biz kadınlar Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası yasa tasarısına itiraz ediyoruz!/15 Nisan 2008
Tadilat yetmez. Sosyal Güven(siz)lik yasa tasarısı geri çekilsin!
SSGSS’ye yönelik eleştiri ve taleplerimizin feminist politika açısından uzantıları
Borçlanarak, Fonlanarak Çocuk Bakmak istemiyor
Derleyen: Filiz Karakuş