Zeynep Göçek aramızdan biri. Cezaevinden izinli gelen kocası arafından öldürüldüğünde 37 yaşındaydı. Biri 12, biri 18 yaşında iki çocugu vardı. Hayatı zorluydu. Katili olacak adam ikinci kocasıydı. Kurtuluş’ta kapıcılık yapıyor hem evi geçindiriyor; hem de cezaevindeki kocasına yetişmeye çalışıyordu. Katili olacak adamla arasında 25 yaş fark vardı. Adam içerdeyken kadına baskı yapıyor. Paranoyalarıyla Zeynep’i taciz ediyordu. Bayram iznine geldiğinde Zeynep’in kızkardeşinin yanında bayramın birinci günü için 3 gün sonrası için ‘kim öle; kim kala’ demisti.
Bayramın ikinci günü ise önceden hazırladığı 4 bıçak ve 4 kesici aletle Zeynep’i katledip duvara ‘intikam’ yazmış ve 2 gün cesedin başında beklemişti.
Zeynep’in ailesi Mor Çatı Kadın Sığınağı’na başvurdu. Bunun üzerine İstanbul Feminist Kolektif/ Kadın Cinayetlerine İsyandayız Kampanyası olarak davayı izlemek üzere 21 Şubat’ta 21.Agır ceza Adliyesi’nde hazır bulunduk.
Mor Çatı adına verilen müdahillik dilekçesi kabul edilmedi. Katilin Baro tarafından avukatı Mor Çatı’nın müdahillik talebine itiraz etti. Kadın aktivistler olarak duruşma sonrasında bunun nedenini kendisine sorduğumuzda ‘hukukun izni bu kadar’ dedi. Kadın avukatların hukuk sınırlarını zorlamak yerine katili savunma sorumluluğuyla kadın örgütlerinin müdahillik taleplerinin karşısında durmalarına en azından üzüldük.
Zeynep’in katili kalp krizi geçirmiş. Duruşmaya gelememişti. Avukatı beyin ölümünün gerçekleştiğini iddia etti. Ancak sonrasında öğrendik ki sadece felç olmuş.
Zeynep’in davasını Zeynep’in yakınlarından kalabalık bir grup izliyor. Katilin gereken cezayı almasını talep ediyorlar. Biz de. Nisan ayında görülecek duruşmada yine orada olacağız