Töre cinayetlerinden namus cinayetlerine…
“Töre cinayeti mi, namus cinayeti mi?”, “Töre cinayeti namus cinayetini kapsar mı?”, “Namus cinayeti nedir?” gibi sorular TCK tasarısı oluşturulurken uzunca bir süre gündemi meşgul etti.
1926 tarihli Türk Ceza Kanunu (TCK), hak namus adına ihlal edildiği takdirde hakkın ihlalinden doğan cezai yaptırıma üçte bir oranında indirim öngörüyordu. “Namusunu ve şerefini korumak” için kızını, kız kardeşini, sevgilisini öldüren baba, koca, ağabey veya sevgili –yani namus cinayetlerinin failleri- şimdiye kadar haksız tahrik gerekçesiyle ceza indiriminden yararlanabiliyordu. Türkiyeli kadınlar için son derece önemli olan bu konu TCK tasarısının oluşturulma sürecinde TCK Kadın Platformu tarafından Adalet Komisyonu’na taşındı. TCK Kadın Platformu, genellikle kadına yönelik olan ve ölümle sonuçlanan namus cinayetlerinin nitelikli insan öldürme suçu kapsamına alınarak ağırlaştırılmış müebbet hapis ile cezalandırılmasını talep etti. Yeni TCK‟da ‘namus saikiyle işlenen suçlar’ ifadesi yerine ‘töre saikiyle işlenen suçlar’ ifadesi kullanıldı ve ‘töre cinayeti’ nitelikli insan öldürme suçu kapsamına alındı.
Bütün bu süreç boyunca kadın örgütleri “töre cinayeti” yerine “namus cinayeti” terimi kullanılması yönünde ısrar ettiler. Çünkü TCK Kadın Platformu’na göre töre cinayetleri terimi namus adına işlenen cinayetleri doğru olarak betimleyemiyor ve töre ifadesi belli bir bölge ve aşiret yapısıyla ilişkilendiriliyordu. Böylece kişisel namus adına işlenen cinayetlere açık kapı bırakılıyordu. TCK Kadın Platformu bileşenleri yeni TCK’da “namus” yerine kullanılması tercih edilen “töre” ifadesinin son derece muğlak olması ve “haksız tahrik” maddesinin gerekçelerinde “namus cinayeti failleri”nin kapsam dışında tutulması yönünde bir ifade yer almadığı için uygulamada sorun çıkacağı konusunda kamuoyunu uyardılar.
Çok sayıda kadın kuruluşunun biraraya gelerek oluşturduğu TCK Kadın Platformu, TCK çalışmaları sırasında, Türkiye’nin her yanından kadınların taleplerini dile getiren uzun soluklu bir kampanya yürüttü. Kampanya sayesinde TCK’da yaklaşık 30 madde değiştirildi. TCK Kadın Platformu’nun yasa son şeklini aldıktan sonra yaptığı açıklamada acilen değişmesi gereken maddeler arasında kadın cinayetleri de vardı.
Kadın Bakış Açısından TCK kazanımları
* Cinsel saldırı suçları “topluma” , “aileye”, “edep törelerine” karşı suçlar olarak değil, “kişilere karşı suçlar” olarak tanımlanıyor;
* Cinsel saldırı suçları “ırza geçme”, “ırza tasaddi” gibi suçun tanımını yapmayan ve cinsel saldırıları erkeklerin ve toplumun “namusu” üzerinden tanımlayan ifadeler yerine, “cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar” adı altında kişinin “vücut dokunulmazlığına karşı suçlar” olarak tanımlanıyor;
* Cinsel tecavüz, cinsel saldırı ve cinsel taciz tanımları, cinsel saldırının gerçekleşebileceği bütün şekilleri kapsayabilecek şekilde genişletildi ve bu suçlara daha ağır cezalar öngörülüyor; işkence sırasında cinsel saldırı ve cinsel saldırının mağdurun beden veya ruh sağlığına zarar vermesi ağırlaştırıcı neden kabul ediliyor;
* Evlilik içi tecavüz ve cinsel saldırı açıkça suç olarak tanımlanıyor ve diğer cinsel saldırılara öngörülen cezaya tabi tutuluyor;
* İşyerinde cinsel taciz açıkça suç kabul ediliyor ve cezalandırılıyor;
* Yetkili savcı ve hakim kararı olmaksızın genital muayene yapan ve yaptırana ceza öngürülüyor.
* Eski TCK’da “toplumun haya duygularını zedeleyebilecek hareketler” gibi muğlak bir şekilde tanımlanan “hayasızca hareketler” maddesi teşhircilikle sınırlanıyor;
* Aile içi şiddet, işkencenin bir alt türü olan “eziyet” kapsamına alınarak ağır cezalar öngörülüyor.
* Çocukların cinsel istismarı ayrı bir suç olarak tanımlanıyor ve daha ağır cezalara tabii tutuluyor;
* Çocukların cinsel istismarında veya cinsel saldırılarda “rıza”nın varolabileceğini varsayan tanımlamalar kaldırıldı;
* Eski TCK’da tecavüzcüyle evlendirmede cezanın ertelenmesini öngören madde kaldırıldı;
* Eski TCK’da evlenmek amacıyla kaçırma ve alıkoyma suçlarında cezanın iptalini öngören madde kaldırıldı;
* Töre cinayetleri nitelikli insan öldürme kapsamına alındı;
* Irz, haya, edep gibi zamana göre değişen, göreceli ve kadınların hak
özgürlüklerini kısıtlamak için yorumlanan ve çağdaş hukukta yeri olmayan kavramlar kaldırıldı;
* Evli-bekar, bakire-bakire olmayan kadınlar arasında ayırımcılık yapan düzenlemeler kaldırıldı;
* Evlilik dışı yeni doğmuş çocuğunu öldüren anneye ceza indirimi öngören madde kaldırıldı.
İstenen Değişiklikler
TCK tasarısının Alt Komisyonda, Adalet Komisyonu’nda ve Genel Kurul’da görüşüldüğü üç yıl boyunca sürdürülen yoğun kampanyaya karşın TCK Kadın Platformu’nun talep ettiği değişiklikler de söz konusu:
*Bekaret kontrolleri açıkça her koşulda yasaklanmalı ve kadının rızası olmadan genital muayene cezaya tabi olmalıdır;
*Cinsel yönelime dayalı ayırımcılık açıkça suç olarak tanımlanmalı ve yasada dil, din, ırk, cinsiyet vb.ye dayalı ayırımcılığa öngörüldüğü gibi cezalandırılmalıdır;
*15-18 yaş arası gençlerin rızaya dayalı cinsel ilişkisini cezalandıran düzenleme kaldırılmalıdır;
*Yasal kürtaj süresi 12 haftaya çıkartılmalıdır;
*Namus cinayetleri nitelikli insan öldürme kapsamına alınmalı ve “töre saiki” ifadesi “namus saiki” ile değiştirilerek her tür namus cinayetinde ceza indirimi verilmesi önlenmelidir.”
TCK Kadın Platformu