8 Mart’ın 100.yılında “Yaşasın Feminist Mücadelemiz ve feminist dayanışmamız” diyoruz. Hala yine sokaklardayız.
100 yıl önce New York’ta dokuma fabrikasında ölen kız kardeşlerimizle, Özay ve Pameks’in öldürdüğü kadınlar arasındaki Bagi hiç koparmadan düşük ücrete, işten çıkarılma tehditlerine, bizleri erkeklere mahkum eden sosyal güvencesiz yasalara rağmen “Emeğimiz bizimdir” diyoruz.
Yemek, bulaşık, çamaşır, ütü, temizlik, çocuk, yaşlı hasta bakımı derken, bitmek bilmeyen bu işleri boğaz tokluğuna yapıyoruz. Dünyanın bakımını üstlenip, besleyip, temizlerken boğaz tokluğuna harcadığımız emek görünmüyor, somuruluyoruz. Erkeklere, aileye, ev içine daha çok bağımlı hale geliyoruz Kadınlar özgürleşmek için sokağa, erkekler evde iş başına!
8 Mart’ın 100. 2010’da yılında Türkiye’de hala günde üç kadın öldürülürken,
Taksim’de
Kadın katliamlarına karşı sesimizi yükselteceğiz.
“Sıcak Yuva” denen evde yakınımızdaki erkeklerden şiddet görürken, bir yandan da “çok seviyordum” gibi çeşitli gerekçelerle canımıza kast eden, kız kardeşlerimizi katleden erkeklere karşı mahkemelerdeydik.
Katil erkekleri “Tahrik edilmiş” diye destekleyen yargıya karşı “kadın cinayetleri politiktir” diyoruz.
Tacize tecavüze karşı sokakta olmaktan vazgeçmeyeceğiz. Tacize uğradığımızda utanmayıp bağıracağız! Mor iğnemizi batıracağız!
8 Mart’ın 100.yılında 2010’da
Taksim’de
Gecelerin, sokakların kadınlara tehdide dönüştüğü bu yerde, öldürülen kadınlar için buradayız.
Son bir yılda her gün 3 kadın öldürüldü! Suçlu ve suçluyu koruyan erkeklerin Amaçları aynı! Kadınlar üzerinde iktidarlarını korumak.
Münevver’i, Güldünya’yı, Ayşe’yi, Pippa’yı
UNUTMADIK! ..
Erkeklerin şiddeti karşısında sığınacağımız, danışabileceğimiz kurumlardan yoksun bırakılıyoruz. Sığınak açmayan Yerel Yönetimler Kültür Başkenti projelerine milyon dolarları Hibe ederken, kadınları yok sayan bütçelerle kenti yönetiyorlar.
Hükümetiniz 2009’un ilk 9 ayında 953 kadın öldürüldü. Sığınaklar şimdi değil de ne zaman döneminde?
Muhalifleri iç düşman belleyen, militarist odaklara karşı, barış için özgürlük için militarizme muhalifiz!
Ölmek ve öldürmenin kutsandığı, vatanseverlik, milliyetçilik değerlerini reddediyoruz.
Kürt kadınlarına yönelik Linc ve darbeyi aratmayan gözaltı ve tutuklamalara karşı “yaşasın kadın dayanışması, birlikte mücadele ve barış diyoruz.
Barçelendan Taksim’e Kadıköy’den Esenyurt’a barış ısrarımızı sürdürüyoruz
8 Mart’ın 100.yılında 2010’da
Taksim’de,
homofobik kaygılarla eşcinsellere yönelik ayrımcı, dışlayıcı uygulamalar nereden gelirse gelsin karsısındayız
“Bedenimden elini çek” demek için buradayız
Eteğimizin boyu erkeklere davetiye değildir.
İstediğimiz gibi giyinir,
İstediğimiz gibi geceleri sokakları arşınlarız.
Bedenimiz ne BABALARA, ne kocalara,
Ne Devlete ne de herhangi bir uhrevi makama ait değildir
Ezilip sömürülmediğimiz Bedenimiz, Kimliğimiz, emeğimiz bizimdir diyebileceğimiz. bir dünya için ..
Erkek egemen düzene karşı
Yaşasın Feminist Mücadelemiz Yaşasın Feminist Dayanışmamız
Feminist kollektif