Mutfak Cadıları – Ocak 2010
Bir kadının meslek sahibi ve ücretli çalışıyor olması erkekleri kızdırmaya yetiyorken, bir de üstüne kadınların “erkek yoğun meslekler”i seçmesi alayla öfke arası bir hal yaratıyor ataerkil toplumda. Yoksa niye iş bulma seçeneği çok zengin olmayan bir yerde bir benzin istasyonunda çalışan bir kadın haber değeri taşısın ve o haber de şöyle servis edilsin: “Erkekleri kızdıran pompacı genç kız!”
Bu başlıkla gazetelere düşen haber, bizim yüzümüzde mütebessim bir ifade yaratmaktan çok patriarkal kapitalizme olan öfkemizi artırıyor. İşsizlik istatistiklerinde bile kendine yer bulamayan kadınların, bu kadar ucuz ve güvencesiz birer işçi olmasını dahi kaldıramayan bir erkek güruhla karşı karşıyayız.
Adana’da Neslihan Aydın isimli pompacı kadın, erkeklerin “Bir bu iş kalmıştı el atmadığınız” şeklinde tepkileriyle karşılaştığını belirtip, günümüzde artık ”kadın işi”, “erkek işi” diye bir ayrımın kalmadığını, kadınların artık her iş kolunda başarılarını kanıtladıklarını söylemiş. Ne güzel! Aydın’ın anlattığına göre ilk zamanlarda bunun kamera şakası olduğunu düşünenler varmış. Haberde ayrıca erkeklerin kendisine “Her işe el attığınız için sizin yüzünüzden iş bulamıyoruz” diye yakındıklarını söylüyor Aydın. Koskoca bir sistemin bütün yükünü asgari ücretle çalışan genç bir kadına yüklemek! Erkekler için dünya ne kadar kolay! Bir nevi işsizliklerinin öfkesini hasbelkader iş bulan, belki de çalışarak kendine ait bir hayat kurmayı tasarlayan, baba zulmüne boyun eğmektense çalışmayı özgürlüğü için tek şansı olarak gören bir kadından çıkarıyorlar. Çalışmak onlar için hiçbir zaman özgürlük hayaliyle doğru orantılı olmadığı için bilemezler ama Anadolu’nun herhangi bir yerinde eğitimsiz bir kadın için ekonomik özgürlük çok şey demek. Esaretten kurtuluş için önemli bir adım demek.
Neslihan dayansa patron dayanmaz!
Bazı müşterilerin ”sen yanlış doldurursun” diyerek kendisinden pompa hizmeti bile almak istemediğini söylemiş Neslihan Aydın. O zaman erkek mesai arkadaşını çağırarak, pompa hizmetini onların vermesini rica ediyormuş. Neslihan buna ne kadar dayanır bilinmez ama bir patronun buna fazla dayanmayacağı çok açık. Zira tuvalete gitmenin bile iş kaybı olduğunu savunan patronların dönemindeyiz!
İşsizlik bu kadar can alıcı boyutta yaşanırken kadınlar daha önce akıllarından geçirmedikleri alanlarda da çalışmaya yöneliyor artık. Bu, kadınları ekonomik olarak güçlendirirken, sosyal hayatta da daha fazla cesaretlendiren bir durum yaratabilir. İş yaşamına daha çok katılan kadınlar, daha çok örgütlenebilirler. Kadınlar bu alanlarda patronlara karşı sınıfsal olarak haklarını savunurken, erkek işçilere karşı da onların işlerini elinden alan “fettanlar” değil, yoksul olan, işe ihtiyacı olan, kendine güvenen ve özgürlük isteyen bireyler olduğunu hatırlatmış olurlar.