TBMM`ye Sunulan Yasa Taslağını Kadın Örgütleri Kabul Etmiyor

kadina-siddete-hayirDeniz Bayram

Bakanlar Kurulu`ndan Basbakan imzali olarak TBMM`ye sunulan yasa taslagini incelediginizde su sorular geliyor aklimiza;

– Mevcut tum insan haklari sozlesmeleri, evrensel bildirgeler ve 1982 tarihli anayasa; `cinsiyet ayrimi yapilmaksizin esitlik` olgusunu bu denli supheye yer vermeyecek sekilde duzenlemisken, `fiili esitsizlik`, `kadin erkek esitligi` kavrami neden sizi rahatsiz ediyor? – Butun dunyada `ev ici siddet`, kadina yonelik siddetin en cok gorulen, en baskin prototipi olarak vurgulanirken, bu yasada `ev ici siddet` tanimini yapmak neden mumkun degil?

– Istanbul Sozlesmesi ve sair uluslararasi sozlesmeler usulune uygun olarak onaylandigi ve temel hak ve hurriyetler soz konusu oldugunda kanunlardan da once uygulamasi zorunlu oldugu halde, bir yasada `uluslararsi sozlesmelere atif yapmak` neden bu kadar zor?
Bu sorularin cevabi aslinda sanirim cok acik. Oyle ya yasa yapmak ile yasalari uygulamak ayni sey degil. Bu yuzden `Kadina Yonelik Siddet ile Mucadele Yasasi` olmasi gereken bir yasa hazirlarken, `fiili esitsizlik`, `toplumsal cinsiyet`, `ev ici siddet`, `uluslararasi sozlesmeler` ifadelerini kullandiginiz zaman siddetin politik oldugu uzerinden esitlik vurgusu yaparak siddet ile gercekten mucadelede tavrinizi koyarsiniz. Oysa ki siz, kadin ile erkegin esit olduguna inanmiyorsaniz, fiili esitsizlik kavrami ve kadin erkek esitligi ifadelerine itiraz edersiniz ve zinhar yasaya almazsiniz. Sayet kadinin degil ailenin korunmasini esas alan bir niyetiniz var ise, ev ici siddeti tanimlamaktan kacinirsiniz ve zimnen `kol kirilir yen icinde kalir` anlayisini bir olcude devam ettirmekte beis gormezsiniz. Siz degil miydiniz Istanbul Sozlesmesi`ni imzalayan ve ic hukukta onaylayan ilk ulke? Ne var ki; uluslararasi sozlesmelere ic hukukunuzda da onaylayip bunun dis politikada sadece `reklam` ini yapmaksa amaciniz, yasa metnine konan uluslararasi sozlesmeler de rahatsiz eder sizi ve bunlara da mudahale edersiniz, boylece hukukun genel ilkesi `ahde vefa` da bu reklam politikasinin nesnesi olmaktan oteye gidemez.

24 Subat 2012 tarihinde basbakan imzasi ile TBMM`ye sunulan yasa taslagi, bakanlik ile siddete son platformunun yapmis oldugu muzakereler sonucunda, kadin orgutlerinin diger taleplerini sakli tutarak, uzlasma saglamis oldugu metin degildir. Zira, alanda calisan kadinlar olarak, kadina yonelik siddetin dinamiklerinin esitsizlik oldugunu, siddetin erkeklerin kadinlar uzerinde hak sahibi olduklarini dusundukleri icin siddet uyguladiklarini, devletin siddet goren kadini korumasi icin en acil ve etkin yontemler ile siddet goren kadini yeni magduriyetlerine yol acmadan tedbir kararlarinin alinmasinin gerekliligini, basmakaliplasmis cinsiyetci rollerin elimine edilmesi ve dusunsel donusumun burdan baslamasi gerektigini bilerek, bir yasa sureci soz konusu oldugunda sozumuze buradan baslariz.

30 Ocak sonrasi surecte, kadin orgutlerinin mudahilliginin duzenlenmemis olmasini, cinsel yonelim ve cinsiyet kimligi tanimlarinin yapilmamis olmasini, yargilama sureclerinde yargilama kurallarinin kadinin haklarini zedeleyici bir sekilde duzenlenmemesi gerektiginin yer almamasini, yasa uygulayicilar olan hakim ve savcilarin da kadin erkek esitligine dair egitiminin duzenlenmemesi ve geri cevrilen sair taleplerimizin alinmamasini konusurken, su kadari erkek olan bakanlar kurulundan cikan, kazanimlarimizi da kaybettigimiz bir taslak metni ile karsi karsiya kaldik.

Fiili esitsizlik, toplumsal cinsiyet, siddetin ozel ve kamusal alanda gerceklesebilecegine dair tanimlama ve ifadelerimize mudahale edildi ve uluslararasi sozlesmelere yapilan atif cikartildi. 7 yilda oldurulen 4190 kadin gercekligi karsimizda durmuyormus gibi, Bakanlar Kurulu, tehlikelilik esasinin varligina adeta inanmamiscasina `tehlikelik esasinin oldugu durumlarda gerektiginde suresiz de tedbir kararinin verilebilecegine dair` duzenlememizi de uygun gormedi. Mevcut halde bile, koruma karari alinmasi icin delil aranmasi gerekmezken, yeni taslak metni `gerektiginde delil aramama` seklinde duzenlemeye gitti ve delil aranmasini kural, delil aranmamasini istisna haline getirdi.

Kadin orgutleri olarak, TBMM`ye sunulan siddetle mucadele etmesi gereken fakat `aileyi korumaya devam ederek, kadina karsi siddeti mesrulastirmaya devam edecek olan bu politik mudahaleye, alanda yeni sorunlara yol acacak olan teknik mudahalelere itiraz ediyoruz

Yorumlara kapalıdır.