SFK 1 Mayıs 2013 bildirisi

Aileye ve esnek çalışmaya mahkum edilmeye;
Patriyarkal kapitalizme direniyoruz!
Yaşasın 1 Mayıs!

Ezilenlerin de ezileni kadınlar, 1 Mayıs’ta erkek egemenliğine, kapitalizme karşı sesimizi yükseltiyoruz. Hükümete “yalan söylüyorsunuz!” diyoruz.

Kadınlar “en az 5 çocuk” dayatmasını kabul etmiyor.
Baskılara boyun eğmiyor, canları pahasına boşanmaktan vazgeçmiyorlar.


Kadınlar direniyor. Direndikçe AKP iktidarının kadınlara yönelik saldırılarının dozu artıyor.
Kadınları aileye zincirlemek ve “kutsal annelik” afyonuna alıştırmak için de bol bol yalan söylüyor.
Ama gerçek balçıkla sıvanmaz!

İşte yalanlar ve gerçekler

Yalan: “Çok doğurun, erken emekli edeceğim.” Yürürlükteki yasaya göre kadınlar en fazla 2 çocuk için, çocuk başına 2’şer yıllık primlerini ceplerinden ödeyerek emekliliğe saydırabiliyor. Şimdi de, 3 çocuk için 6 yıl doğum borçlanması yapabilecekleri söyleniyor.
Gerçek: Kadınlar, kaç çocuk sahibi olurlarsa olsunlar, 65 yaşından önce emekli olamıyorlar. Çok çocuk doğurmak, çok bakım, çok emek demek.
İstikrarlı çalışamamak, esnek çalışmaya mahkum olmak, 65 yaşına geldiğinde önüne borç olarak konan 6 yıllık prim tutarını ödeyememek demek. Hem evde hem işte çalışan kadınlar için yıpranma payı hakkı ve çocuk sayısına bakılmaksızın erken emeklilik istiyoruz.

Yalan: “İstihdamda kadın-erkek eşitliği sağlanacak.” Kadın istihdamını arttırmak için hükümet ve sermaye laf üzerine laf üretiyor. Bugün %27’lerde olan kadın istihdamının, %70’lere varan erkek istihdamına yaklaştıkça eşitliğin sağlanacağını söylemek koca bir yalan!
Gerçek: Çalışan her 100 kadından 35’i ücretsiz, sigortasız aile işçisi olarak boğaz tokluğuna çalışıyor.Kadınlar; evdeki cinsiyetçi işbölümü yüzünden, esnek, güvencesiz işlere mahkum oluyorlar; sermaye için herşeyden önce ucuz emek anlamını taşıyorlar. Erkekler ev işlerini üstlenmediği sürece bu durum değişmeyecek.

Yalan: “Çocuk doğurun bakım parası da kreş parası da devletten.” Kreşleri tek tek kendileri kapatmışken, şimdi de kreş hakkını “biz veriyoruz” yalanını söylüyorlar.
Gerçek: Türkiye’de 0-4 yaş arası 6.200.000 çocuk için kamu kurumlarındaki kreş ve gündüz bakım evlerinin sayısı sadece 130!
AKP hükümeti, 150’den fazla kadın işçi çalıştıran işyerleri için kreş açma zorunluluğunu piyasadan hizmet alma serbestliğine dönüştürdü.
Kreş yardımlarının her çalışana verilmeyeceği gün gibi açık bir gerçek. Verilen doğum ve kreş yardımları, çocuk bakım hizmetlerinin bütünü içinde ancak devede kulak!
Sadece dışarıda çalışan kadınlar için değil, evde çalışan kadınlar için de ücretsiz 24 saat açık, mahalle kreşleri istiyoruz!
Doğumu takiben, ücretli ve devredilemez “babalık izni” yasalaştırılsın!
Çocuklara erkekler baksın!

Yalan: “Kadınlar doğum sonrası işine dönebilecek.”
Gerçek: Hamilelik döneminde işten atılma zaten yasal değil; buna rağmen gebelik döneminde işten çıkarılıyoruz. En iyi ihtimalle ücretli/ücretsiz izin süresini kısa tutmaya veya bu hakkımızdan“gönüllüvazgeçmeye”“ikna ediliyoruz”.Doğum izni sonrasında daha geri görevlere çekiliyor, “mobbing”e maruz kalıyor, istifaya zorlanıyoruz.

Biz Kadınlar;
Ailenin, erkeklerin ve patriyarkal kapitalizminyükünü daha fazla taşımayacağız.
Bu kuyruklu yalanları, “kutsal aile ve annelik” masalını bize yutturamazlar.
Bizi birer kuluçka makinası gibi görenlere inat, “anne olmak için doğmadık” diyoruz. Erkek egemenliğini büsbütün pekiştirecek milliyetçi-muhafazakâr projeksiyonlarıreddediyoruz.
Evliliğe ve aileye mahkum değiliz.
Erkeklerin ve devletin sözde şefkatine muhtaç değiliz. Telkinlere ve tehditlere boyun eğmiyoruz!
1 Mayıs’ta erkek egemenliğine ve kapitalizme karşı emeğimiz, bedenimiz ve kimliğimiz için yürüyoruz.

Aile dışında hayat var!
Yaşasın 1 Mayıs!

 

Yorumlara kapalıdır.