Basına ve Kamuoyuna
En son Mersin’in Tarsus İlçesinde kayıp olarak aranan Özgecan Aslan’ın tecavüz edilip öldürüldükten sonra yakılmış cesedi bulundu. Kadın cinayetlerinin hızla artmasına neden olan erkek-yargı-devlet işbirliğine karşı hesap sormak için buradayız.
Katliam boyutuna varan kadın cinayetlerine isyandayız!
Kadına yönelik erkek şiddeti her geçen gün daha fazla artarken kadın cinayetleri de katliam boyutuna varıyor. Birçok durumda şiddet yuvasına dönüşen ailelerde kadınlar en yakınlarındaki erkekler tarafından öldürülürken erkek şiddeti sokaklara, iş yerlerine, toplu taşıma araçlarına ve tüm kamusal alanlara yayılıyor. Devletin hiçbir etkin önlem almadığı, çözüme yönelik irade ortaya koymadığı bu ülkede kadınlar her gün şiddet, taciz, tecavüz, cinayet tehdidi altında yaşamak zorunda bırakılıyor. Ne evlerde ne de sokaklarda güvenliğimiz var! Soruyoruz: Yapılan tüm yasal düzenlemelerin kâğıt üzerinde kaldığı, taciz, tecavüz ve kadın cinayeti davalarında mahkemelerin erkeklik indirimi vermek için yarıştığı, toplumun tüm bunları neredeyse normalleştirdiği, basının haberleri failin “gerekçeleriyle” sunduğu bir ülkede erkek şiddetinden, kadın katliamından kim sorumlu?
Biliyoruz ki hem iktidar hem de toplum tarafından kadınlara yönelik hız kesmeyen baskıcı ve cinsiyetçi saldırılar şiddetin daha fazla yayılmasına, sistematikleşmesine ve meşrulaştırılmasına neden oluyor. Bu nedenle kadın cinayetlerinin politik olduğunu buradan bir kez daha haykırıyoruz. Evlerde, iş yerlerinde, sokaklarda şiddet, taciz, tecavüz korkusu duymadan özgürce yaşamak istiyoruz. Artık tek bir kadının daha şiddet görmesine, katledilmesine tahammülümüz yok!
Özgecan’ı ve katledilen kadınları hiçbir zaman unutmayacağız!
Özgecan da tecavüz edilerek vahşice öldürüldü ve aramızdan alındı. Burada tekrar “çocuklarınıza çığlık atmayı öğretin” diyen ya da mahkemelerde “direnmediği”, “bağırmadığı”, gerekçesiyle neredeyse kadınları suçlu bulan, erkek şiddetine karşı mücadele eden ve kendisini savunan kadınların meşru müdafaa hakkını tanımayan, kadınları katledeni değil kadınların kıyafetini sorgulayan erkek egemen yargınızdan, Aile Bakanlığınızdan, devletinizden hesap soruyoruz. Siz faillerin lehine söylemlerde bulunarak ya da kararlar vererek kadınlara yönelik suçlara ortak oluyor, kadınlara karşı şiddeti, öldürmeyi teşvik ediyorsunuz. Failleri korudukça daha fazla kadının şiddet görmesine, öldürülmesine neden oluyorsunuz. Biz kadınlar erkek adalet değil gerçek adalet istiyoruz!
14 Şubat adı altında, aşk-sevgi söylemlerinizin ardında sizler kadına yönelik tacizi, tecavüzü, şiddeti görünmez kılarken, Özgecan gibi birçok kadın katledilirken, bizler yakınımızda olan tanıdığımız erkeklerin öldüren sevginizi istemiyor, öldüren sevgiye de sokaklarda, toplu taşımada, kamusal alanda erkeklerin şiddet ve öldürme tehdidine karşı da isyan ediyoruz. Sevginiz de nefretiniz de kadınları öldürüyor!
Kadın Cinayetlerine Karşı Acil Önlem Grubu
14 Şubat 2015 Kadıköy