Sosyalist Feminist Kolektif’in “2. Geleneksel Yaz Kampı” 14-15-16 Ağustos tarihlerinde Gönen’de DİSK’in Kemal Türkler Tesisleri’nde gerçekleştirildi. Çeşitli illerden 74 kadın buluştu.
POLİTİK GÜNDEM TARTIŞMALARI
– Kriz ve işsizlik bizim için sürekli bir durum. Kadın emeği üst başlığı ile detaylandırabilirsek ücretli/ücretsiz emek başlığı olabilir.
– Bakım emeği problemi bir yandan SSGSS’ye bir yandan krize dayanıyor. Bunu ayırıcı argümanlarımızla besleyebiliriz. KEİG bunu Avrupa Birliği perspektifini içselleştirerek sunuyor. Biz kendi radikal, politik perspektifimizle yapalım. Sosyalist feminist perspektifimiz için en uygunu bu. Diğer feministlerle erkek şiddeti konusunda politika yapalım. Biz ayrıca bakım emeğini kriz ve SSGSS ile bağlantılı olarak çalışalım.
– Yer yer toplumsal sorunlarla ilgili feminist sözü söylüyoruz. Kadın cinayetleri artık 1. sayfa haberi. Kampanya yapacaksak somut bir şeyler istemek gerekiyor. Belli bir süre boyunca o konuyu tüm yönleriyle anlatabilir olmak gerekir. Sendikalar için somut talepler üretmeliyiz. Örneğin erkeklere doğum izni olabilir. Ya bir süre derdimizi anlatıp, sonra somut talepleri sırası ile ifade ederken politik çerçevemizi çizelim, ya da önce somut taleplerimizi söyleyip, bunun etrafında politik çerçevemizi örelim. Erkeklere doğum izni, Avrupa Birliği erkeklere doğum izni getirdiği için riskli bir talep. Kreş olabilir, esnek çalışma ile bağlantılı. Yaşlı bakımı önemli.
– Erkek şiddetine karşı bedenimiz bizimdir diye bir komisyon ya da platform var. Bu konuda ortak bellek oluşturmak için ekiplere ihtiyaç var. Kadın cinayetlerini erkek şiddeti altında düşünmeliyiz. Bunun içine taciz, tecavüz de girmeli. Sadece hukuka indirgenmesi doğru değil. Hukukun, yapacağımız şeylerin önüne geçmemesi lazım.
– Ortak kampanyayı daha geniş bir teorik perspektife yedirebiliriz. Erkek şiddetine karşı kampanyayı diğer illerde nasıl yapacağız. Bunu SFK’nın önayak olduğu bir kampanyaya dönüştürecek miyiz?
– Kendi içimizde ve grupla nasıl konuşacağımızla ilgili bir perspektif gerekir. Bu kampanyaları hep birlikte mi yapacağız, yoksa iller kendi illerindeki feministlerle birlikte mi yapacak?
– Adana’da öldürülen kadınların isimlerini yazıyoruz ve ona dair bir eylem yapıyoruz. Feminist-biz olaylar üzerinden gidiyor, sistematik olarak davaları izliyor. Bazılarımız bir yana, bazılarımız diğer yana yoğunlaşsa, yeterli enerji varsa tabii. Bazen tecavüzü, bazen cinayetleri öne çıkarabiliriz.
– SFK şiddete karşı ana örgütleyici değil. Mor Çatı’nın toplantılarına katılıp destek verebiliriz. Oysa kadın emeği konusu bizim konumuz. Bu alanda bir şeyler yapmalı. Bu alandaki girişimlerin kampanyasını örgütlemek mi? Çocuk, hasta bakımı, gündelikçiler konusu var. Bir yandan sendikal bir iş, bir yandan kadın işi. Bu kadınlar için sendika söz üretemez. Bunu SFK oluşturabilir. Gündem zaten yoğun. Kürt sorunu, 1 Mayıs, 25 Kasım vb. güncel işler var.
– Kriz konuşurken de, SSGSS eylemi yaparken de bakım emeğinden yola çıktık. Faaliyet alanımızın bu olması gerekiyor. Bu faaliyeti özelleştirerek yürütecek miyiz? Sosyalist feminist sözün çerçevesini ortaya koyan, meşrulaştırmak için bir özelleşmiş sözü ortaya çıkaran kampanya gerekir. Bunun tartışmasını örgütlemek gerekir.
– Kadın emeği uzun soluklu bir konu. Kısa kapsamlı bir iş değil. Sadece kampanya içermez, sokak eylemleri, dergi vb. gerekir. Daha köklü bir süreç ve çaba gerekir. Diğer alanlar için daha az emek harcamak anlamına gelir.
– Kriz için çok somut talepler üretemedik. Kurumsallaşmak ve uzmanlık alanı gerekir. 1 yıl bunu çalışır, sonra nasıl sürdüreceğimize kara veririz.
– Görünmeyen emeği herkes içi nasıl görünür kılacağız? Kampanyayı bunun üzerine örgütleyebiliriz. Sendikalar çoğunluk erkeklerden oluşuyor, toplu sözleşmelerde görünmeyen emeğe ilişkin politika üretmiyorlar. Sendikal mücadeleye yönelik politika yapabiliriz.
– Biz politik bir örgütüz. Tüm işimizin emek olması, bizim KEİG ‘e alternatif olmamız, uzmanlık grubu olmamız, bir kurum olmamızı gerektirir. Bu, iyi gelen bir şey olmayabilir.
– Eylemler, mahkeme salonları önemli. Ancak bakım emeği konusunda daha çok okumalı, bilgi sahibi olmalıyız. Kurumsallaşmak gibi hissetmiyorum.
– SFK da tek bir uzmanlık alanı seçmemeliyiz.
– Ben uzmanlık alanı değil, derinleşme gibi algılıyorum. Uzun erimli bir olay başka herhangi bir konuyu dışarıda bırakmayı gerektirmez. Bu tür bir derinleşme yapmazsak özgünlüğümüzden de kayıp olur. Kadına yönelik şiddet konusunda zaten temel reflekslerimizi gösteriyoruz.
– Alanımız çok geniş, ev kadınları, çalışan kadınlar, gündelikçi kadınlar sendikalar, vb. Temas etmedikçe somut talepler oluşturmak zor. Alanda temas, teorik okumaların talebe dönüşmesini sağlar. Bu alandaki tüm örgütlerle, sendikalarla ne yapabilirizi de konuşmak gerekir. Tüm illerle 1 yıllık çalışmanın ne olacağını da düşünmek gerekir. O zaman kampanyanın ne olacağını belirlemek de gerekir.
– Devletten, erkeklerden, sermayeden bağımsız olmak ve kadın emeği konusunda politika üretmemiz gerektiğini söylemiştik. Kadın cinayetleri her zaman var olagelmiştir. Feminist hareketin gündemindedir. Kadınların ezilmesinin maddi temeli üzerinden bir hat oluşturmak, sürekli bir faaliyet gütmek gerek diye düşünüyorum. 5-6 tane ana talep bulmalıyız. Bunu yapmazsak, soyut, slogancı bir yerde dururuz Diğer feministlerle, sendikalarla bir mücadele yürüteceğiz. Uzun vadeli bir süreç. Bunu gündemimize alıp illerde kampanyalar düzenlemeliyiz.
– Kadın emeğini faaliyet alanlarımızda somutlayamamamız önemli Bir uzmanlık olarak değil, bir mücadele alanı, bir politik alan olarak kadın emeği çalışmalıyız.
– Mor Çatının temel çalışma alanı şiddet. ama diğer alanlarda da aktif olarak bulunuyorlar.
– Ücretli/ücretsiz emek kıskacını tartışalım. Sendikalarda tartışalım. Direkt taleplerden başlamamak gerek. Geç kapitalistleşen ülkelerde kadın emeğinin sermeye birikimindeki yerine feministler de katkıda bulunuyor. Taleplerden değil, konunun özünden yola çıkmak gerek.
– Görünmeyen emeğin sahibi olanlarla iş yapmak gerek.
– Ücretli / ücretsiz emek kıskacında kadın emeği konusunda toplantılar yapmak gerek. Kreş talebi gibi pratik ayaklar bulmalıyız.
Tartışma sonucu
– Ana tema: Ücretli ücretsiz emek kıskacında kadın emeği
– İlk toplantı: Ekim başı olacak, toplantılar diğer illerde devam edecek.
ÖRGÜTLENME TARTIŞMALARI
– Örgütlenme komisyonu tümüyle parçalanmamalı, alt birimlere ayrılmalı, kafa-kol emeğini ortadan kaldıracak rotasyonlar olmalı. Bir de iş bölümü derinleştirilmeli. Statülü işler, statüsüz işler ayırımı olmasın diye.
– Mali komisyon örgütlenme içinde ayrı olarak kurulmalı.
– Katılımcıların SFK ‘yı, SFK’nın da katılımcıyı tanıması gerekir. Yakınlık hissediyor olmak, SFK’lılaşmayı başlatan bir şey. Arşiv çalışmalarının katılımcıya sunulması gerekir.
Katılımcının o andaki güncel durumu, potansiyeli önemlidir. Eylemliliklere katılmıyorsa öznel nedenleri vardır. Üye olmanın duygusal eşiği varsa bunu nasıl kolaylaştıracağız?
– Sosyalist feminizmden ne anlıyoruz toplantılarının düzenli olması gerekir. Her ilin kendi koşullarında düzenli olarak tanıtıcı, çağırıcı toplantıların olması gerekir.
– Hızlı eylemlilik sürecinde birbirimizin özgül farklılıklarını es geçebiliyoruz. Bu süreçte yeni katılımlar zor olabiliyor. Eylemlere gelmek için illa SFK’lı olmak gerekmiyor.
– Biz bir feminist örgütlenme geleneği devralmadık, BU nedenle bizim emek harcamamız gereken, feminist yöntemi geliştirmektir. Sol örgütler politika yaparken özel alana dokunmadan politika yapıyorlar. Bilinç yükseltme itibar görmüyor. Karar alma konusunda çoğulcu olamıyoruz. Hata yapma şansı vermiyoruz. Morgütlenme (örgütlenme komisyonu) daha çok feminist yönteme odaklanmalıdır.
– Bir tur yeni katılımların sonuna geldik. Yani artık tanıdık kadınlarla değil, daha az tanıdık kadınlarla devam edeceğiz. Feminist kadınları tanımak isteyen kadınlarla devam edeceğiz. Çok fazla ‘’hareket odaklı’’ katılım olmayacak. Bu nedenle aidiyet sorunu artacak. Bir dönem feminist olmak Pazartesi ile şekilleniyordu. Bu dönem Feminist Politika (dergi) ile şekillenebilir. Bunu düşünmek gerekir. Burası sadece feminist politika için bir şey yapmak değil, dostluk, paylaşmak için de iş yapmak demek. Yeni gelenler açısından bunun kanallarını açmak gerek. Politik faaliyetleri örgütlemek dışında başka yöntemler düşünmek gerek.
– Farklılık meselesini zenginlik olarak algılamak gerekir. Kişilerin kendini atıl görüp geri çekilmesi bu çalışma tarzında çok mümkündür. Böyle ise çalışma tarzında bir sorun vardır.
– Önümüzde model yoksa biz model oluşturacağız. Çoğalacak mıyız, nitelikli mi olacağız? Kriterler neler olacak?
– Uzun vadede insanlara ulaşma konusunda bir hedef koyabilmeliyiz.
– Son bir yıla bakınca eylemleri örgütleyen kadınlar da değişti, bir deneyim aktarımı da oluyor yani. Komisyonlardaki rotasyon ihtiyacı gibi, görevler de dönüşümlü olmalı. Emek eksenli yürümede eksikliklerimiz oldu.
– SFK dar bir örgütlenme. Bir iddia ile çıktık. Devletten, erkten, sermayeden bağımsız olmak ve sosyalist feminist olmak. Bütün kadınları ve bütün feministleri örgütleyeceğiz diye yola çıkmadık. Başlarken metnini kabul ediyorlarsa tamam. Sosyallikler, tartışma grupları gibi ara kanallarımız yok. Önemli eksikliğimiz gündem eksikliğidir. Bizim diğer feministlerden farkımız nedir. Bu konuda kendi gündemimizi oluşturmamız gerekir. Asıl faaliyet alnımız ne? Bilinç yükseltme bizi feministleştirmek amacıyla yaptığımız bir şey. Bir terapi grubu değil. Kendi hayatımıza değen politika yapmıyoruz. Örnek: kadın cinayetleri başka kadınlara değen, başka kadınlar için yaptığımız bir şey.
– Merkezi örgütlenme komisyonu mutlaka olmalı. Büyüyen iller görevleri dağıtmalıdır. Sorumlusu belli olmayan örgütlenmeler daha çok hiyerarşi yaratır. Yeni illerde komisyonlar olmalı. İş bölümü olmaması, işin sahibinin olmaması daha çok hiyerarşi yaratır. SFK’nın kendi öne çıkacağı politik gündemle öne çıkan kampanyalar olmalı.
– Kişilerin birbirini tanıyor olması açık olmamayı getiriyor. Bilinç yükseltme bu nedenle gerçekleşemiyor. En temel problem SFK’da ara kademe olmaması. Uzun çalışan insanlar eylemlere, toplantılara katılamayabiliyor.
– Sosyalist feminizmden ne anlıyoruz? Özel alan politiktir ne demek? Konularında atölyeler olmalı. Bizim dışımızdaki feministlerle ilişkimizin önemli olduğunu düşünüyorum. Feminist buluşma toplantıları yapılmalı. SFK’nın örgütlenmesini feminist hareketin örgütlenmesi olarak anlıyorum. Esneklik kelimesine değer vermek gerekiyor. Metni kabul eden, gelmek isteyen birisi gelebilmeli. Kendisini gereksiz hissetmesine neden olmayacak kanallar bulunmalı. Ara kademeler, atölyeler, başlıklı dışa açık toplantılar yapılmalı.
– Bilinç yükseltme yapan arkadaşların deneyimlerinden yararlanmalı.
– Sadece hayatlarımızda ne olduğu feministleştirmiyor.
– Dışarıya açık faaliyetler olmalı. Pratikte Şile kampı sonuç bildirisi biraz daralmış gibi görünüyor. Bu ekip ne yapmak üzere bir araya gelmiş netleşmek zorunda.
– Çok yetenekli kadınlar var. Komisyonlarda yer almalarını teşvik etmek gerekiyor.
– Biz ayağımızı feminizme basıyoruz. Ara kanallar yaratmak gerekir. Bazı insanlar sadece sosyallik için gelebilir. Sosyalist feminist değildir.
– Benim kafamda SFK’nın teorik temeli net ama pratikte bu nasıl yansıyor. Diğer feministlerle eylemlilikte ne farkımız var? Kendi gündemimizi oluşturursak bu fark anlaşılır. Bizim bir iddiamız varsa ki var, öyleyse tüm kadınları ve feministleri örgütlemek gibi bir amacımız da olmalıdır.