13 yıllık AKP iktidarı döneminde kadın cinayetlerinin görünürlüğü arttı diyorsunuz. Peki, istatistiklere de yansıyan bu görünürlük neden arttı? Çünkü, biz kadınlar artık erkek şiddetine itiraz ediyoruz. Sessizce boyun eğmiyoruz. Erkek şiddetinin kendi utancımız olduğunu öğreten erkek egemen ideolojiye karşı haykırıyoruz. Sokaklara dökülüyoruz. Polisten, yargıdan ve devletin diğer kurumlarından bizi korumasını talep ediyoruz. Kocamız, nişanlımız, ya da sevgilimiz olan bir erkeğin şiddetine ya da tecavüzüne maruz kaldığımızda devletin görevini yapmasını bekliyoruz.
Kadınlar olarak bizim taleplerimiz, mücadelemiz, sesimiz elbette ki erkek şiddeti olgusunu görünür kıldı. Peki, gözünüze bu denli soktuğumuz halde AKP hükümeti olarak neden 13 yıldır bir arpa boyu yol almadınız? Oysa ki, bir adım dahi atmış olsaydınız bugün Özgecan yaşıyor olacaktı. Nasıl mı? Buyurun dinleyin, bir kez olsun dinleyin:
Özgecan’ı katleden erkeğin karısının sözlerine kulaklarınızı tıkadınız. Evlendikten sonra aynı adamın şiddetine dayanamadığı için boşanma davası açan kadına, tüm kadınlara yaptığınız gibi sırtınızı döndünüz. Bu adam, evlendiği kadını ve oğlunu ölümle tehdit ederken, hiçbir koruyucu önlem almadınız. Kadının boşanma davasını geri çekmesi için Özgecan’ın katili olan erkek ile işbirliği içinde hareket ettiniz. Oysa ki, boşanma davasını ciddiyetle ele alsaydınız, kadına ve çocuklarına koruma sağlasaydınız ve şiddet nedeniyle erkeği cezalandırsaydınız, takibe alsaydınız bugün Özgecan yaşıyor olacaktı.
Yine, Özgecan’ın katilinin annesine karşı erkeğin yanında yer aldınız. Anlatıyor kadın “Ben çocuğumu koruyamadım. Babasının şiddet eğilimi vardı.Biz kaç yıldır ayrıyız.Ben çocuklarımız onun yanında büyüsün istemedim.Ben kocamdan çok şiddet gördüm ama anneme babama söyleyemedim. Babası kemerle,kesici aletle beni dövdü.Bunları kimseye söyleyemedim”. Erkek şiddetine karşı korumadığınız, yalnız bıraktığınız bu kadının feryadına kulaklarınızı tıkadınız. Oysa ki erkek şiddetine karşı kadının yanında yer alsaydınız, bugün Özgecan yaşıyor olacaktı.
Sizin “aile içi şiddet” bizim ise “kadına yönelik erkek şiddeti” dediğimiz olgunun görünürlüğü, kadınların direnişi sayesinde arttı. Peki, 13 yıldır siz ne yaptınız? Özgecan’ı öldüren erkeği, ve cinayeti örtbas etmeye çalışan babasını koruyarak, kadınlara şiddet uygulamaları için teşvik ettiniz. Her iki erkeğin eşine sırtınızı döndünüz, hiçbir şey yapmadınız. Erkek şiddetini cesaretlendiren tavrınız bir kadının daha canını aldı. Daha kim bilir kaç kadının daha canını almaya devam etti, edecek.
Devlet, kadın vatandaşlarını erkek şiddetine kurban ederken, bunun baş sorumlusu 13 yıldır iktidarda olan sizlersiniz. Erkek şiddetine dair hem önleyici hem de cezalandırıcı uygulamalardan hiçbirini hayata geçirmeyen sizlersiz. Şimdi kalkıp,‘şiddet artmadı görünürlük arttı’ demek, ‘kadınların talebini hiçe saymaya devam edeceğiz’ demektir. Kadınların erkek şiddetine karşı artan talebi umurunuzda değil demektir. Demek ki kadınlar olarak biz ülkenin vatandaşı değiliz.