Posts Tagged ‘görünmeyen emek’

Sosyal Güven(siz)lik Yasa Tasarısı Geri Çekilsin!

Hükümet yasayı geçirmekte ısrarlı.

Biz kadınlar da bu haliyle yasanın geri çekilmesinde ısrarlıyız.

Çünkü: bu yasa kadınların ev içinde harcadıkları emeğin tümünü, ev dışında harcadıkları emeğin ise büyük bölümünü yok saymaktadır. Bu yasayla, sosyal güven(siz)lik sistemi, kadınların asıl kimliklerinin annelik ve eşlik olduğu üzerinden kurulmuş. Kadınların erkeklerle eşitliğini değil; eşitsizliğini esas almış. Yasa bununla da yetinmemis; kimi düzenlemelerini kadınlarla erkeklerin eşit olduğunu varsayarak yapmıştır. Bu yasa tasarısı kadın ve erkekler arasındaki eşitsizlikleri derinleştirmektedir.

* Yasa ile emeklilik yaşı, emeklilik süresi ve prim sayısı  ile ilgili daha önce kadınlar lehine olan düzenlemeler, güçlendirilmesi gerekirken ortadan kaldırılmıştır Emeklilik yaşı ile ilgili düzenlemeleri örneklersek; Bundan on yıl önce kadınlar ve erkekler için yaş sınırı yokken erkekler 25, kadınlar 20 yıl ve 5.000 gün prim ile emekli olurken emeklilik yaşı önce kademeli olarak kadınlar için 58’e erkekler için 60’a çıkarılmış. Yeni yasa ile ise kadın erkek tüm çalışanlar için emeklilik yaşı 65’e çıkarılmakta. Kadınlar lehine emeklilik yaş farkı %10’dan önce %3,3’e şimdi de %0’a indirilmiştir.

* Kadınların ev içindeki emekleri yok sayılarak yapılan tüm düzenlemeler aynı zamanda bu karşılıksız emeğin erkekler ve devletçe üstlenilmesinin önünü kapatır. Bu anlamda  bu yasa ile kadınların ev içi köleliği kalıcılaştırılmakta ve kadınların çoğuna sosyal güvenlik sisteminde “himaye altına alınan kesim” yani dul ve yetim olmaktan başka seçenek kalmamakta.

*Bu yasa dul ve yetimlerle ilgili hakları en aza indirmekte ve bu hak kaybı en çok kadınları ilgilendirmekte.

*Bu yasa sağlıkta katkı payını getirerek sağlığı herkes için erişebilir olmaktan uzaklaştırmakta. Bu hizmetlere ulaşamayanlar açısından zorunlu haller dışında evde anne ve eş bakımının ücretsiz ve şefkatli elleri cazip hale gelmekte. Yani bu yasa ile kadınların ev içi bakım hizmetleri her bir yandan ağırlaşmakta.

* Bu yasa bütün sistemini düzenli prim ödeyen ücretli çalışma üzerine kurduğundan,  evde ücretsiz çalışan ev kadınları, gündelikçi kadınlar,  çoğunluğu kadın olan ev eksenli çalışanlar, tarım işçileri, ücretsiz aile işçileri, geliri asgari ücretin altında olanlar sosyal güvenlik sistemi altında tutuluyor.  Bu yasayla 17 milyon kadın sosyal güvenlik sisteminin dışında kalmakta.

Sosyal güvenlik sisteminin,

*kadın-erkek herkese işsizlik, kaza, hastalık, malûllük, yaşlılık ve ölüm hallerinde ve tüm kadınlara analık ve doğurganlık hallerinde sosyal güvence sağlanması

*kadınlara sosyal haklarını babalarından ve kocalarından bağımsız olarak tanıması,

*kadınlara ev içinde harcadıkları emeğin karşılığı olarak erken emeklilik, cinsiyete dayalı yıpranma payı/fiili hizmet zammı haklarını tanıması gerekir.

Bunların hiçbirini sağlamadığı için sermaye ve erkek egemenliği işbirliği ile hazırlanan bu yasanın geri çekilmesini istiyoruz.

Hükümete sesleniyoruz. IMF’nin ve sermayenin sözüne değil; emekçilerin ve kadınların sesine kulak ver.

Biz kadınlar diyoruz ki bu yasa tadilatla düzelmez. Sosyal Güven(siz)lik yasa tasarısına esastan itirazımız var!
Derhal geri çekilsin…

Erkek Egemenliğine ve Kapitalizme Karşı  Yaşasın Kadın Dayanışması

Kadınlar için Sosyal Haklar Platformu / 19 Nisan 2008-Taksim Metro önü

 


 

Alınyazısı Değil, Yargıtay Kararı!

iyi-hal-indirimiHacer 49 yaşında dul kalıp da eli ekmek tutan çocukları da hayırsız çıkınca, sevap işlemeye meraklı konu komşu kolları sıvayıp ona yeni bir koca buldu. “Yaşı biraz geçkince ama hem evi hem maaşı var; can yoldaşı olursunuz”, dediler. Hacer, “hükümet nikâhı” diyecek oldu ama adamın çocukları, babaları ölünce mirastan Hacer’e pay düşer endişesiyle karşı çıktılar. Neticede Hacer pılısını pırtısını toplayıp adamın evine taşındı, imam nikahı kıyıldı, ortak yaşam başladı.

Devamını Oku…

Ev İşleri ve İdeoloji

Mutfak Cadıları Ağustos 2011

Ne zaman yeni  kadınlarla tanışsam ve konu ne zaman “kadınlar”a gelse kendimi mütemadiyen feminizmi savunurken buluyorum. Bu çok can sıkıcı bir durum. Böyle zamanlarda Wilhelm Reich’ın, “Asıl açıklanması gereken, neden aç insanın çaldığı ya da sömürülen adamın grev yaptığı değil, neden aç insanların çoğunun çalmadığı ve sömürülenlerin çoğunun greve gitmediğidir.” sözü geliyor aklıma ve feminist olmanın değil olmamanın açıklama gerektirdiği zamanları görebilecek miyim diye geçiriyorum içimden. Feminist olmanın gereksiz hale geleceği zamanları ise yalnızca düşleyebiliyorum.

Devamını Oku…

Güçlenen Aile; Zayıflayan Kadın

Mutfak Cadıları Haziran 2011

Seçimler yaklaşırken iktidar ve ana muhalefet partisi seçim beyannamelerini ve sıra sıra projelerini açıkladılar: iktidar partisinin projelerinin ana eksenini kent yatırımları ile yoksulluğu sürdürülebilir kılma oluştururken, muhalefet daha çok yoksulluk ve işsizlik konusunu odağında tuttu.

Devamını Oku…

Hem Evden Hem de İşten Kurtulmak İstiyoruz!

Mutfak Cadıları – Kasım 2010

Ücretli çalışmak şart: Niye? Kendi ayaklarımız üzerinde durabilmek, ekonomik özgürlüğümüzü kazanmak, işe yaradığımızı ve bir şeyler üretebildiğimizi görebilmek, kendimize güvenebilmek, istediğimiz hayatlara ulaşabilmek için… Her birimizin farklı “için” leriyle çeşitlenir ve uzar gider bu cümle… Peki, ister kendi isteğimizle isterse mecbur kaldığımızdan olsun çalışmanın, hayatımıza kattıklarının yanı sıra götürdüklerinin bir listesini yapsak, cümle ne kadar uzar, uzayabilir?

Devamını Oku…