Basın Açıklamamızı Adana’da Yaptık

Erkeklere, AKP’ye, devlete… Kimseye çocuk borcumuz yok!

IMG_1260

Annelik biz kadınlara içine doğduğumuz ailelerden başlayarak; eğitim kurumları, medya, tıp, devlet ve daha nice kurum aracılığıyla, bütün toplum tarafından, tek kimlik ve tek hayat biçimi olarak dayatılıyor. Önceleri babalaramızın, abilerimizin, küçük kardeşlerimizin küçük anneleri olmamız bekleniyor bizden.

Annelik, kadınların doğuştan gelen içgüdüleri olarak görülüyor; bizler için en doğal olan şeyin anaçlık olduğu var sayılıyor. Ardından birlikte olduğumuz erkekler, kocalar; soylarının sürmesi, erkekliklerinin tescillenmesi için, bazen de aileye destek olacak işgücü olarak, onlara çocuklar “vermemizi” istiyorlar.  Olmadı bunu zorla alıyorlar: Birçok kadın kocaları tarafından rızaları dışında hamile bırakılıyor; kürtaj olmak istediklerinde ise kadınların önündeki ilk engel koca izni!

Çocuk yapmamayı, anne olmamayı seçmek, bir kadını “sakat  ruhlu”, “bencil” olarak damgalamak için yetiyor. Kocalar açısındansa, böyle bir şeye cüret etmek, şiddetle yola getirilmeyi hak eden bir küstahlık.
Oysa hiçbir erkeğe, ne kocamıza, ne babamıza, kimseye çocuk borcumuz yok. Doğurmak zorunda değiliz ve bedenimizle ilgili bütün kararlar bize ait. Anne olmayı isteyip istememek bizim seçimimiz; istemiyorsak ne eksik kadınız, ne suçlu, ne de şeytan… Annelik bir kurum olarak bize böylesine dayatılırken, zorunlu anneliği reddetmek, bizler için hayatımıza sahip çıkmak, kendi kaderimizi belirlemek demek.

Öte yandan, şayet istiyorsak, hamile kalmak ve çocuk doğurmak için evlenmek zorunda değiliz. Bize bir paket olarak sunulan, evlilik, annelik, ev emeği köleliğini reddediyor, bu zinciri kırmayı öneriyoruz. Biz kadınlar istediğimiz çocukları, istediğimiz zaman, istediğimiz kişilerden, sadece aile ve evlilik içinde değil, istediğimiz koşullarda doğurma hakkına sahibiz. Bu kararları tümüyle ve sadece kendimiz vereceğiz. Evlilik ve aile içinde çocuk doğurmak, bizi sadece çocukların anneleri değil, kocaların köleleri haline de getiriyor; onlara mahkum kılıyor. Ne bu köleliği kabul ediyoruz; ne de çocuğunun annesini kendi annesi olarak gören bir takım “ergen yetişkinler”e analık etmeyi…

Erkeklere olmadığı gibi devlete de çocuk borcumuz yok!  Aile planlaması adı altında, gebeliği önleme, zorla kısırlaştırma, ya da tam tersine doğum teşvikleri ve kürtaj yasağı gibi bir takım nüfus düzenlemelerinin nesneleri olmayacağız. Kürtlerin nüfuslarının artması “tehlikesi” karşısında, devlet bizden bir takım “Türkçükler” doğurmamızı ve milli aile fantezisine araç olmamızı beklemesin.

Hem erkek egemenliğinin hem de devlet otoriterliğinin doruklarında gezen AKP’ye de, hiç ama hiç çocuk borcumuz yok! “Üç de yetmez beş çocuk” sözlerine de, AKP’nin “kutsal anneler” masallarına karnımız tok; kadınlar için anneliği mümkün hale getirip onları daha çok doğurmaya “teşvik edecek”, doğum izni düzenlemesi, doğum borçlanması gibi sözde önlemleri yutmuyoruz. AKP’nin elimizi kolumuzu çocuklarla doldurup, ardından bize esnek ve güvencesiz çalışma biçimlerini dayatmasına izin vermeyeceğiz. AKP’nin, kadınları anneliğe, ev ve bakım emeği köleliğine, erkeklere cinsel hizmet sunmaya mahkum eden, kimliklerini ipotek altına alan kadın ve aile politikalarına direneceğiz. Aileler olarak yaşamak kader değil.

Aile dışında hayat var!
Kimseye çocuk borcumuz yok!
Zorunlu anneliğe, annelik dayatmasına hayır!
Annelik kutsal değildir!

Sosyalist Feminist Kolektif
16 Mart 2013 / Adana

Yorumlara kapalıdır.