Baba ceza evine girince anne evi terk ediyor ve kızı halasının bakımına bırakılıyor.
Kadın – kocadan kim bilir nasıl bir eza görüyordu ki-ancak o hapisteyken evi terk edebiliyor. Kutsal aile yapısı böyle güzel güzel inşa ediliyor. Adam cezaevinden çıkınca başka bir kadınla yaşamaya başlıyor ve kızını da yanına alıyor. Devletimizin şefkatli koruyucu kollayıcı eli küçük Zekiye’ye hiç uzanmıyor. O sıralarda “ yeter ki doğurun biz bakarız” diyen sağlık bakanımız, gerçekten “bakan” olsaydı, Zekiye bu gün yaşıyor olurdu.
Bu baba kızına evde ne yapıyor ne yapmıyor soran eden yok. Bir kadın hamile kalınca ona işkence eder gibi sorgulayan sosyal hizmetlerimiz de ufukta görünmüyor. “Zekiye babasının evinde yaşıyor(mu)dur nasılsa “ mı diyorlardır? Düşünün ki bu baba Şeref Erzurumlu ’nun ”…cinayet, fuhuş yaptırmak ve adam yaralamak cebren ırza geçme, küçük yaşta çocuğu alıkoyma, uyuşturucu kaçakçılığı gibi bir çok suçtan sabıka kaydı bulunan geçtiğimiz yıl da Gaziantep’te bir kadının sokakta öldürülmesi olayında gözaltına alındığı ancak daha sonra serbest bırakıldığı ..” polis kayıtlarında var.
GEBLİZle kadını adım adım izleyen sağlık(lı) bakanlığı iktidarı, bu dosyası kabarık kadın düşmanını hiç izlemediği gibi “o erkeğin” elindeki Zekiye kızı merak bile etmiyor. Sormayacak mıyız sağlık bakanına ne perhiz bu ne lahana….
Türkiyeli feministler 30 senedir erkek şiddetine karşı mücadele ediyor, çarşambanın gidişinden perşembenin gelişi belli olduğunu defalarca haykırıyorlar. Ama Sağlık Bakanı bunca vahşetten bi haber “kadınlar ne olursa olsun doğursun, devlet bakar” derken, kadınların, çocukların bu sözlere inanmasını bekliyor(mudur).
Sonuç ; 13 yaşına kadar yaşama tutunan kız çocuk Zekiye “işkence edilerek öldürülmüş” halde bulunuyor. Babası tarafından saatlerce dövülen ve kül tablasının kırıklarıyla da vücuduna işkence yapılan Dursun, ‘Boş bir arazide bulduk’ denilerek, özel hastaneye götürülmüş, burada da öldüğü tespit edilmişti. Baba Şeref’in 6 arkadaşı tutuklanıyor.(yakın zamanda NÇ sanıkları gibi rızası vardı diyerek beraat ettirilmeseler bari). Geçmiş olsun sayın sağlık bakanım; sizler “doğurun biz bakarız” demekle meşgul iken, annesi olmayınca- sahip çıktığınız korumaya kollamaya al(ma)dığınız Zekiyeler artık yok. Onlar; öve öve bitiremediğiniz “türk ailesi” nin kutsal kollarıyla dövülerek-belki taciz tecavüz edilerek- öldürüldüler. Şimdi kadın kürtaj olmasın doğursun diye uğraşan hükümet’in haberi var mı? Bu ülkede kaç çocuk gelin var. Kaç çocuk sokaklarda yatıyor. Kaç çocuk dilenci, kaç çocuk okulsuz kaç çocuk sevgisiz ve aç. Aramızda kaç kişi istenmeyen gebelikten doğmuş olarak dolaşıyor. Ve kaç kadın doğurmak istemediği bebeği büyütmeye çalışırken sözüm ona kutsal aile_miz adına ömrünü tüketiyor.
Devlet kadınlar hakkında karar vereceğine, kadınları engelleyenleri engellesin.
*Bu arada Gazetelere(bu haberi yapan Hürriyet) bir laf etmek gerek. Öldürülmüş kız çocuğunun fotoğrafı baş köşede, ama sabıkalı/sabıkasız katil zanlısı baba’ların fotoğrafı yok. Ta baştan bu erkekleri teşhir etseydiniz, kadınları değil, erkeği engelleseydiniz…Belki bu çocuklar ve bir çok kadın şimdi hayatta olurdu.
Geç kalmış sayılmazsınız. Evlerimizde, kadın cinayeti işlemeye hazır, tacize tecavüze hayır demeyen erkekler var. Bütün muhabirlerinizden mağdurlaştırılan kadınların fotoğrafını değil katil/zanlı erkeklerin fotoğrafını isteyiniz.
Haber: http://www.hurriyet.com.tr/gundem/20866043.asp
Hasbiye Günaçtı